Onur Korkmaz, Temiz Hava Ciğerlerime İyi Geldi
çalıların arasında çalılıkta
yolunu kaybetmiş kentsoylu
bir serçeye benzermiş
bülbül meğer bahçede gül açmayınca
adam ama sesinden tanıdı hemen nasıl
tanımasın tanımasa duyar duymaz öd üşüyüşünü
der miydi bu bülbül hasta biz serçe sanır mıydık görmeylen
sade masallardan bilmesek olmasa da divan edebiyatı
niye keçi sakallı at kuyruklu aslan yeleli
kim öyle diye demişti sahi
zümrüdü anka sanki çavuş kuşu mu bu
galeta kemirirgillerden ne idüğü ne belli ferik mi
az olmasa daha öyle sanakalacaktık
hiç öyle midir oysa kargalar mesela
çok şaibesizdir ya kuzgundur ya bunda
adama gelince hiç çevre aktivisti sayılmaz öyle
iklim değişikliğiyle falan ağzının önüne bile gelmez
ki yutsun bu külü etrafından uzun yapılardan
manzaradan
bir de insanlardan şikayetçi
sormaylan adres arayan gidişattan sizi gidi hayırdır
ulan
biz gidince çıkardı kesin
gömü gibi gecesini sessizlikten
kuru ekmeği taştan
dünyayı baştan öyleydi öyle görürdü
besbelli daha kara tavuktan
öbüründen şundan ağrıyan belinden akdeniz’den
ve sahile duyduğu özlemden
bahsedecekti şimdi kimseler görmeden
karanlıkta bir ibrikten
fesleğen suvarıyordur akşam sefası açarken
öykünüp hikayeler anlatıyordu işin kötüsü şimdi herkes
taşlı bir yüzük istiyor en büyüğünden
kahvede elini masaya vura vura koz çekeninkinden
Onur Korkmaz
İZDİHAM