14 Haziran 2025

Onur Korkmaz, Temiz Hava Ciğerlerime İyi Geldi

ile editör

çalıların arasında çalılıkta
yolunu kaybetmiş kentsoylu
bir serçeye benzermiş
bülbül meğer bahçede gül açmayınca

adam ama sesinden tanıdı hemen nasıl
tanımasın tanımasa duyar duymaz öd üşüyüşü bu
der miydi bülbül hasta serçe sanır biz kalır mıydık
sade masallardan
bilmesek gösterilince görüp
görünce görmeylen güze düşen huzmeden
son yeşili dalların olmasa da divan edebiyatı

niye keçi sakallı at kuyruklu aslan yeleli tüyü kelam
öyle diye sahi kim söylenip söz eylenmişti
zümrüdüanka sanki çavuş kuşu mu bu
galeta kemirirgillerden ferik mi ne belli idüğü
az olmayaydı daha sanakalaca biz idik kadarı bu
benzi yorgunluğun da fazlaca ya hiç öyle mi oysa
kargalar sehven yazıgidimi misale
çok şaibesizdir ya kuzgundur ya bunda

adama gelince hiç çevre aktivisti sayılmaz öyle
iklim değişikliğiyle falan ağzının önüne bile gelmez
ki yutsun külünü efradından uzun yapılardan
manzaradan
bir de insanlardan şikayetçi şan dersinde
böğründe kalan elinden yattığı ranzadan sonraları
sormaylan adres arayan gidişattan sizi gidi
ulan

bizi gidince çıkardı kesin
gömü gibi gecesini sessizlikten
ekmeğini taştan besbelli daha kara tavuktan
öbüründen şundan ağrıyan belinden ağaçların ne
kadar da kalın gövdeli oluşundan buradaki
hayretle akdeniz’den ve sahile
duyduğu yunulmayan sevgiden insan ömrünün
nasıl da şu hasır şapkayla benzeşmeden nasıl olur da
ayaklarının onu halen bir yere kendi kendine
götürüşünden derin perhizlere nazeminliğinden iğde
çalılaşmasından bahsedecekti şimdi kimseler görmeden
karanlıkta bir ibrikten
fesleğen suvarıyordur akşam sefası açarken
öykünüp anlatıyor işin kötüsü şimdi herkes
taşlı bir yüzük istiyor en büyüğünden
kahvede elini masaya vura vura koz çekeninkinden

dutluklar da harap ya görünüz
nasıl bu aralar sizin



Muhammet Onur Korkmaz
İZDİHAM