Onur Korkmaz, İlk Elin Günahı
gök inidir güneşin bıraktığı gece evimize
sana duyup uyuduklarımızla
daha deniz öğledik
neneden ninnice ıssız
çın çın uğurlu
bir yankıda tutulu
tan yeri başımızın üstünde
şimdi iki kelimelik
çık kışı toprağı arası harca karılı taşları umula
ya da kıştan
unutandır bizi yüzümüz yansı rengini bulan gözlere
değil mi naziresi iç çekişlerin göğsüne uçan bir martıdır
ölümün süzdüğün yüzü gökte çırpınışsız bir kanat
rüzgardan emin olduğun yerde plastik bir kıskaç
ayşe hanım konağında aşina olduğun bir ayna
taş ocaklı damın ardında bir uraza keklik
kanamasın istediğin elimiz
içimizden konuştuğumuz bu dalı ilk
görüşümüzü kapatan
çık kışı ya da kıştan
bahardır
baharda aç bütün pencereleri açtır
gül cemalin görelim
gelip gidip yanaşıp yakın durup bahçenin
zıplayarak duvarına andan seni perdesiz
biz tüysüz
sarkıt
boyumuza mezura
bizi bu yüzden verdiler terziye çırak
teraziye kefe başa ustura
inince çarşıya pazara
söyleyelim sana
bu sabah artık seni kuş sanan adımızı
değiştirip bir sokağa verdiler aşiyan’da
hikmet daha köseyiz var yaza
güz önlerine dönmesine nevrin göle
düşürmeye gölge getiremediğimiz gövde bizde
Onur Korkmaz
İZDİHAM
