Site icon İzdiham Dergi

Sevda Altınkaya, Sonaryum

Beni bir son bekliyor, az sonra orada olmam gerek
Provası tamamlanmış yalnızlığımın
Üstüm ince ve örtük
Gözlerim, onlar, karabasan ağırlayan bir rüya
Hayır anlatmak istediğim bu değildi çabası
Artık çok geç, herkes dağıldı
Aslında, aslında, aslında…
Böyle olmasını istemezdim ama yanlıştı

Kadraja sığmıyor manipüle edilen gerçek
Elmalar kurtlanıyor, özgürlük kısıtlanıyor
En çok karıncalar ve sinekler etkileniyor
iklim krizinden
Salonda sersem sersem dolanan yorgun bir sinek
Oturduğu yerden kalkmaz ve kimse onu öldürmez
Bazen istediğim tek şey bu kadar merhamet

Resetlenen kaygıları yeniden gündeme getiriyorum
İnsanımla başım dertte, her gün başının etini yiyyorum
Buz üstünde soluyan bir güneş olmak istiyorum
Bir tadımlık yara değil ki sözün içinden akan zehir
Ağzımı kapatsam da kanıyor kan, kan’atıyor kan
Zengin boğazından geçmeyen lokma kadar üvey
Tanımsız ve belirsiz yapan sıfır
sanırım aşk

Kanımın kanunu içerleniyor, damla damla azalan

Ruhum azaldı duymadım, kanıma sözüm geçmiyor
Bu savaşı ben icat ettim, yenilgi baştan belliydi
Bu kurguyu ben kurdum, başrolü başkasına kaptırdım
Beni bir son bekliyor, az sonra orada olmam gerek
Bir sona yetişmem için daha kaç son içimde tükenecek

İZDİHAM

Exit mobile version