bir sırrım yok, kalbim açık bir kitab’a benziyor.
 zor değil, aç oku.
 tarih, sana bağlandığım günden itibaren başlıyor.
 ne yapmışsın böyle kendinle?
 sesini yeryüzüne bağışlayan kadın.
 yeşeren ağacın gölgesini bana bırakıyorsun,
 huzura erişmem için.
 neden yeşil mürekkebi döktün?
 seni çizdiğim o rengi.. sonra
 ak, kara bir kadın’a dönüşürsün işte.
 kim rüzgarın yolunu kesti?
 yağmurun sesini, buğday gövdesinin ağırılığını,
 yasemenlerin bağışlayıcı ruhunu?
 kimin yüreği rüzgara yön veriyordu?
 med-cezirlere?
 gemilerin şarap, fildişi, nar arayışlarına?
 sen fıncanımda görünmeden,
 kimse kahve falımı okuyamaz biliyorsun.
 ve hepimiz
 her şeyi inkar edebiliriz
 tanıdık dost kokusu haricinde..
 ve hepimiz
 her şeyi gizleye biliriz
 içimizde adım atan o “kadın” haricinde..
Nizar Kabbani
İZDİHAM

