Sundurmalarında bile soluk bırakmadıkları şehirlerin dilinden
Montevideo’dan mesela, uzaklar arasındaki en uzağın hakkında
Gitsem çok sıkılırım kesin, kalsam kendimden başlayarak böyle iyi
Nefes almam gerekliliğinden söz açılırken dağlara içimin gitmesi
Jules Rimet koskoca bir dağ görüyorken renkli kuşlar ırmağında
Kırışıklıklardan başka yüzünden düşen parçalara kadar Nando!
**
Beklemediğimiz köşelerden gelen sitemleri küçük ellerinden
Herkes mağlup ve ayniyle çiçeksiz bazı ellere karşı içinden
Acıklı filmler izlerken yapılacaklar listesi ve 27 Nolu Rubai
İnsan unutur gibi yapar, iplikleri sayılmaz o sonsuz kanaviçenin
Hayır şimdi değil, göğsümü kanatıncaya kadar bekleyen hıncımın
Haritalardan kazınmış bir rotaya doğru ağlarla buluşur gibi!
**
Son anda Muslera, atlas libas değil aba altından dünya bize
Zevahiri toplayınca müziğine daldığımız günlerin ardından
Dolar üçlemesinin ikinci filminde telgrafın tellerini kurşunluyorlar
Sevincine konan zor’a ve omuzlarına çapraz asılmış bir yığınlığa dair
Eve üzgün dönenler ordusuyla öyleyse, yanlış bir sevmeyi yutkunur gibi
Dalgınlığımı havalı buluyorlar, cenk davulu kalbimde reva mevsimleri!
**
Son anda Muslera, uzandığımız köşelerden göğe kanatlanan bir ömrün
Portmantoya asılan telaşlardan yapılmış misafirliklere doğru sağlaması
Canı sıkılan nişancılar tepesinden bakarsın ve aldırmaz olur belki gönül
Ben kendimin hainiyim derken suskun şeyhim, ben o kadar hain bile değilim
Düştüğüm yerde yapayalnız, mate değil elimdeki kalbimdeki son yudum
İçimde susmayan peygamberler, hatrım öyle kalsın; hayatımı kurtarır mısın?
**
Son anda Muslera!
Galeano sokağında Latin ateşi, yolumda aksak devrimciler korteji
Kim hevesinden vurulmuşsa alnına serinlikler bahşetmenin ertesi
Kalbimdeki çaputlara buz ve ateş, solgun bir gölgelik neyi onarabilir
Öyledir, herkes mağluptur ve ayniyle çiçeksiz bazı ellere karşı içinden
Bir tek selamına güveniyorum, ırmaklar bağışlanır hallarımın yasına
Geldiğinde bir kişi eksiğiz çünkü, gittiğinde bir ömür yalnız!
**
Son anda Muslera! Ve o anda uykusuz ihtimallerden başka koynumdan düşenleri
7.65 değil 7.32’dir şimdi bütün ringlerin, uzak iplerin ve o rivayetsiz beklemelerin şifresi
Kalacak kadar cesaretin taşlarına doğru, kocaman bir elvedayla mümkündür belki dünya
Mağarasını savunan bir keşişin güneşidir mesela, saklandığım bütün dünlerin adresi
Neden sürgün barbarlar ve pazarlıksız rehineler dolaşıyor içimin sonsuz enkazında
Son anda Muslera, son anda! Dünya adlı bir dalgınlığın en kaygılı manzarasında.
İZDİHAM
Şiir Versus’tan alınmıştır.

