İzdiham Dergi

Mehmet Çalışkan’dan Çarpıcı Bir Çalışma: Tanrı’nın Antropolojisi

“Doğru yaşamak herkesin idealidir…” diye başlayan bir sorgulama, bizi insanın binlerce yıldır sormaktan vazgeçmediği bir yere taşır: Doğru yaşamın bilgisi nereden gelir? Tanrı’dan mı, insandan mı?

İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nde bir Sümer kralının, Tanrı’dan kanun kitabını alırken tasvir edildiği kabartma… Gazâlî’nin “Bu dünya olası dünyaların en iyisidir” sözü… Herakleitos’un “Tanrı için her şey iyi, güzel ve hakçadır” cümlesi… Tüm bu izlekler, insanın “doğruyu” aşkın olandan alma arzusunun tarih boyunca hiç sönmediğini gösteriyor. Ancak aynı zamanda, Tanrı’dan doğru yaşamın bilgisini almakla ahlâklı olmanın aynı şey olmadığını da düşündürüyor.

İşte Mehmet Çalışkan’ın “Tanrı’nın Antropolojisi” adlı çalışması bu temel soruların izini sürüyor. Tanrı’yı felsefenin soyut argümanlarından, teolojinin dogmatik çerçevesinden çıkararak, antropolojinin somut ve kültürel düzleminetaşıyor.

Çalışkan, uzun bir araştırma sürecinin ardından kaleme aldığı bu kitabında Philip Descola, Jan Assmann, Robert Bellah, Roy Rapaport, Mark Solms, Jak Pankseep, Antonio Damasio, Daniel Dennett gibi isimlerin çalışmalarından süzülen çağdaş bir literatürle Tanrı kavrayışının kültürel evrimini ele alıyor.

Kitabın “Ruh–Tanrı” bölümü, ata kültleri ve büyüsel dünyanın Tanrı tasavvuruna ışık tutarken; “Kral–Tanrı” bölümü, hayvan çobanlığından toplum çobanlığına ve oradan tek Tanrı düşüncesine uzanan çizgiyi tarihsel-toplumsal bir derinlikle inceliyor.

Tanrı’nın Antropolojisi”, yalnızca dinler tarihine değil, insanın düşünsel serüvenine de ayna tutuyor. Akademik titizliği, zengin kaynakçası ve akıcı diliyle, Tanrı fikrini güncel ve gündelik hayatla ilişkilendiren, ayakları yere basan ender kitaplardan biri.

İZDİHAM

Exit mobile version