14 Haziran 2018

Zeynep Kahraman Füzün, Üç Küçürek Öykü

ile izdiham

Katil

Silah sesini duyan mahalleli apartmanın önüne koştu. Sokağın her tarafına yayılan soğuk hava ve barut kokusuna ambulans sireni karışırken polis arabaları da göründü. Herkes ağzında tükürüğünü biriktirmiş yumrukları sıkılı vaziyette iken elleri kelepçelenmiş katili çıkardılar.

Gördükleri karşısında yutkundu mahalleli. Aylardır çığlıklarının eksik olmadığı evden polis eşliğinde çıkarıldı kadın.

 

Çöp

İşlek caddedeki çöp kutusunun yanına gelirlerdi geç saatlerde. Bir iki ekmek parçası, bayat poğaça ve meyve kabuğu günlük ihtiyaçlarını karşılardı. Kadın sırtını dayadığı çöp kutusundan gelen kokuya aldırmadan yiyordu bulduklarını. Kocası çöpü eşelemeye devam ederken karısı doyduğunu söyledi.

Adam ısrarla karıştırdı çöplüğü. Biraz sonra sevinçle karısının yanına eğilip elindeki kutuyu uzattı; “İyi ki doğdun.”

 

Kitap Kurtları

Evimizde bir kitaplık vardı. En sevdiğim şey kitapları kurcalamaktı. Kitaplığın pek açmadığımız bir kapağını açıp bir kitabı aldım. Ortalığa kurtlar saçıldı. Diğer kitaplara uzandım, sadece sırtları elime geliyordu, gerisi afiyetle yenmişti. Dokunmasaydım içerideki çalışmadan haberim olmayacaktı.

Kurtlar dağılmasın diye kitapların arasına topluyordum. Kitaplık rutubet yapmış, kurtlar oluşmuş ve bazı kitapları yiyip bazısını bırakmıştı. Kurtları yedikleri kitaplarla birlikte bahçeye çıkardım. On civarında kitabın yalnızca kapağı kalmıştı.

Bahçede kitap artığını inceledim. Birkaç kitap büsbütün duruyordu. Kurtlar bir ısırık bile almamıştı. Bunlar; dua kitaplarıydı. İçlerinde dini bir roman vardı, kurtlar onu da yemeye çalışmış sonra bırakmıştı. Romanın ilk sayfasını inceledim, kurdun manevra yaptığı yerlerde Allah yazıyordu.

Zeynep Kahraman Füzün

İZDİHAM