30 Kasım 2015

Yavuz Türk, Edebiyat Hakkında Mülahazalar

ile izdihamdergi

1.

Cemal Süreya, Turgut Uyar gibi şairler aynı zamanda çok iyi düzyazılarıyla da tanınırlar. Bir has şair için zordur gerçekten aynı zamanda iyi düzyazı yazabilmek. Şiirindeki o incelikli ifadeyi düzyazıya indirgemenin zorluğudur hem bu, hem de bir şiiri düzyazının içinde tüketebileceğinin şairce de her an bilinmesidir. Derdini daha iyi anlatma derdiyle, birdenbire bir şiir heba olup gidebilir bir denemenin içinde. Cemal Süreya’nın Günler ve Turgut Uyar’ın Bir Şiirden adlı kitapları böyledir. Cemal Süreya’nın denemeleri YKY tarafından peyder pey yayımlanmıştı. Şimdi, aynı yayınevi bu kez Turgut Uyar’ın denemelerini toplamış ve Korkulu Ustalık adıyla yayımlamış. İyi de etmiş, kitabı hazırlayan ellere sağlık.

2.

Serkan Türk’e

Askerliğimi Kars’ta yaptım: Aralık-mayıs döneminde: Dolayısıyla çok üşüdüm. Bazı kitapları orda tekrar okudum ve daha anlamlı hale geldi. Orhan Pamuk’un Kar romanı da bu kitaplardan biri. Kars’ta geçen dört uzun günün anlatıldığı bir siyasi roman olan bu kitabı tekrar Kars’ta okurken hem Şair Ka’nın (Kafka’nın K.’sını anımsayarak…) geçtiği, gezindiği ve şiir yazdığı yerlerden ben de geçtim; hem de kitabın içinde fazlasıyla hissedilen hüznü daha da iyi anlayarak. Kars’ın bir şehir olmaktan daha öte bir yönü var. Bir çeşit aura bu. Efsaneye göre, bu şehre bir şekilde yolu düşen biri mutlak ikinci kez gelirmiş buraya…

Askerlik bitmeye yakın Serkan Türk beni ziyarete geldi. Daha önce mail yoluyla epey yazıştığım ancak yüz yüze görüşmediğim Serkan Türk’le bu vesileyle tanışmış oldum. Sabah kahvaltı yaptık birlikte, ardından Kars Kalesi’ne çıktık. Akşamüstü ben kışlaya geri döndüm. Efsaneye göre, bu şehre bir şekilde yolu düşen biri mutlak ikinci kez gelirmiş buraya… İşte bunun kanıtlarından biri: Serkan’ın bu ziyaretinden 20-25 gün sonra bir mail geldi bana ondan. Şöyle:

“Sevgili Yavuz,

İnanabiliyor musun, bir kere daha Kars’ı gördüm. Santral bir türlü bağlamadı telefonu. Senin hat kapalıydı. Pazar günü oradaydım. Bir tiyatro ekibinin turnesi vardı Kars’ta. Geldim ve döndüm. Üzüldüm seni göremediğime.”

Benim yolum şu eserler vasıtasıyla tekrar düştü Kars’a:

– Kozmos, Reha Erdem

– Kader, Zeki Demirkubuz

– “Çok Üşümek”, Büyük Saat, Turgut Uyar

Orada, çok üşürken, aklımda dönüp duran Turgut Uyar şiiri:

Çok Üşümek

bir kalır uzun resimlerde anısı sakallarımızın
urban içinde üşüyüp üşüyüp kaldığımızın

bir kalır yanık yağlar kokusu şehirlerde
uzun nehirlere binip uzaklaşmadıkça

bir kalır yabancı yataklarda o oteller
meydanlar heykeller sizin olmadığınız o her yer

o çok yalınç gerçekli gelip gitmeler

bir kalır uzun duvarlar ve onların dipleri
bir kalır yılgın adamların hep ‘evet’ dedikleri

çok üşürdük hep üşürdük üşümekti bütün yaşadığımız
üşürdü ellerimiz aşkımız sonsuz uzun sakallarımız

tükenir dağınık diriliği kaşıntımızın bir gün
bir kalır uzun kitaplarda anısı çok üşüdüğümüzün…

3.

Türk Şiirinde Son Durum

Bazı İstatistikler (19 Eylül 2010 Pazar günü itibariyle)

Aktif üye sayısı :631.426

Kitap Sayısı:86.000

Şair Sayısı:42.040

Şiir Sayısı:1.174.565

Şarkı Sözü Sayısı:12.500

Tartışılmakta olan konu sayısı:537

Bir ayda gösterilen sayfa sayısı:4.700.000

Kaynak: antoloji.com

4.

Ahmet Hâşim’den Yahya Kemal’e

“Bilirim, hayatında beni bir dakika sevmedin, bir dakika havamda rahat etmedin, bir dakika bana dost sıfatını tamamen vermedin. Ben bunu bilerek dostun oldum ve hâlâ dostunum, çünkü biliyorum ki ruhun benim ruhumun cinsindendi, çünkü biliyorum ki bedbahtsın ve mesut olmayacaksın, tıpkı benim gibi.”

Yavuz Türk

İzdiham