27 Ekim 2020

N. Razanica, O Gün Kırmızı Elbiseli Küçük Kız Çocuğuydum

ile izdiham

Bu öykü Bosnalı sanatçı N. Razanica’nın kuzeni A.’nın gerçek hikayesi olup Srebrenitsa’ya bir ağıt ve çokça gözyaşı olarak yazılmıştır.

Temmuz’un onuncu günüydü ve hava çok sıcaktı, annem, başka bir kız çocuğu için diktiği kırmızı elbiseyi panikle üzerime giydiriyordu
Sadece kızlar ve kadınlar için elbise dikerdi.
Ağlıyordum… Yapma anne diyordum!
Gözlerini gördüm, kabul ettim ama kalbimden kabul etmedim

Ben erkeğim dedim yapma anne dedim tekrardan
Bugün erkek değilsin dedi
Elleriyle elbisenin üzerindeki potları düzeltti, ayakkabılarımı hızla giydirdi.
O gün ben kırmızı elbiseli küçük bir kız çocuğuydum.

Annem küçücük ellerimi sıkıca tutmuş koşturuyorduk
Kocaman mavi harflerle BM (Birleşmiş Milletler) yazan beyaz otobüsü görünce bağırdım, çığlık atım
Ayrılacaktım annemden, ailemden, Srebrenitsa’mdan

Yapmaaaaa ANNNEEEEE Yapmaaaaa
Kaçmaya çalıştım, annem elimi daha sert kavradı, bırakmadı
Otobüsün önündeki askerlere yalvarıyordu,
Hala kaçmaya çalışıyordum ve ağlıyordum
Bir asker bizi tüfeğiyle itekledi
Başka bir asker o askeri bizden uzaklaştırıp bizi otobüse yanaştırdı

Kapıda bir rahibe vardı
Ben küçük bir kız çocuğu gibi ağlıyordum
Annem beni rahibeye uzattı
Rahibe eteğimi kaldırmaya çalıştı
Müsade etmedim, ben bir erkektim!
Rahibe ”Hayır-Hayır” diyerek korku dolu gözlerle anneme baktı.
Annem ağlıyordu rahibenin ellerine sarıldı, öptü.
Göz yaşları kadıncağızın ellerini ıslattı
Rahibe boynunu büktü, ”Papers” dedi,

Annem başını iki yana salladı
YOK PAPERS
Rahibe durdu, derin bir nefes aldı
Kötü Boşnakça’sıyla ”Öp” dedi…
Üç kere yanağımı öptü annem ve küçük oğlunu rahibeye verdi.

Anne, anneeeee, annneeeee yapma diye bağırdım
Rahibe beni annemden zor ayırdı.
Ağlıyordum.
Annem arkasına bile bakmadan, el sallamadan koşarak kaçtı
Son bir kez daha gözlerini göremedim annemin

Otobüsün içi kızlarla doluydu
Çünkü şehirden çıkmaları için sadece kız çocuklarına izin veriliyordu
Bazıları arkadaşımdı.
Onlara bakıp utanacak halde değildim

Rahibe beni otobüsün en arka koltuğuna yerleştirdi
Ağlıyordum ve terliyordum ve hıçkırıyordum
Askerlerin yanından usulca ilerledi otobüs
Pencereden Srebrenitsa’ma bakarak annemi aradım
Göremedim!

Yol boyunca bir şey yemedim, rahibe de ısrar etmedi
Göz yaşlarım kurumuştu.

Bir gün sonra annem, babam ve ağabeyim Srebrenitsa’da katledildi
8372 insan öldürüldü
8373 olmayı çok isterdim

Annem, babam ve ağabeyim yan yana yatırıyor.
Ne güzel uyuyorlar.
Ben o günden beri uyuyamıyorum!
Ben her 11 Temmuz günü onların yanına Srebrenitsam’a gidiyorum

O elbise annemin diktiği son elbiseydi, benim elbisemdi.
Ben yine 10 Temmuz’da kırmızı elbiseli küçük bir kız çocuğu oluyorum
Bembeyaz taşlı mezar taşına sarılıp
”Anne ben bir erkeğim ama…” diyorum, ağlıyorum.
”Biliyorum oğlum” diye kulağıma fısıldıyor

N. Razanica
İZDİHAM