4 Mayıs 2018

Meryem Kılıç, Düpedüz Delilik

ile izdiham

yaşamaz diye bırakılıyor çocuk evin ucuna
bütün üzüntüm bundandır belki
kanatsız topraksız ve ayinsiz cenaze
bundandır belki
bundan değil diyorum sonra
güneşten değil beklemekten değil uyuşan ellerimden değil
bomboş bir vadi sarkıyor başlarından
gövdelerini bile göremiyorlar nasıl anlarlar beni
bütün üzüntüm bundan

hiç dinlenmeyeceğiz öyle mi dinlenmeden köprüyü geçmek
kimse ölmek istemiyor henüz
koşmak istemiyor
yağmur yağsa biraz fazla lânet okuyorlar kaldırıma
nefesleri pes ediyor onca boş kelime tonlarca yük
üstelik bir de korkuyorlar ölmekten
ben koşmayı seviyorum
bütün sevincim bundan

bizim aramızdaki sed Zülkarneyn’in çektiği sed
işte yüksek duvar ve burada petrol var
ama ben inanıyorum Allah’a
deseler ki bize bakma
gözlerimi kör ederim
deseler ki bize bakma

duvar diplerini selamlamam onlara göre delilik
düpedüz onlara göre nereden baksak üstelik
artık çekişip durmayacağım yırtıldı lambanın gecesi
ama ben seviyorum ışığı aramızdaki ışığı
açlık sarhoşluk sofra sofraya uzanan eli
geçerken duvarın yakınından
ki görsün diye onlar
başımla selamlıyorum ürkütmeyeyim akrebi

 

Karabatak Dergisi 12. Sayı
İZDİHAM