7 Mart 2016

Keşke Dergisi’nin 9. Sayısı Çıktı

ile izdiham

Keşke Dergisi, Ocak-Şubat dönemine ait 9. sayısı ile raflardaki yerini aldı. Yeni sayıda Nurullah Deveci, şair-yazar Nurullah Genç ile bir söyleşi gerçekleştirdi. Şiir ağırlıklı söyleşide Genç, Nurullah Deveci’nin; şairin ruh dünyasında başlayan şiirin, imge ve anlam dünyasından tezahürüne kadarki süreçlerine dair sorularını yanıtlarken aynı zamanda okuyucuyu şiire dair keyifli bir serüvenin içine çekiyor.
#şiirnedensokakta başlıklı yazısında Cihan Deniz, eleştirel bir üslup ile güncel olan ve şiire zarar veren bir durumu analiz ediyor. Romanın Çünkü’sü Nedir? başlığıyla Ahmet Uygur roman okuma süreçlerinin değişkenliğini sübjektif olarak ele alıyor. Emin Hekimoğlu, Kitap İzlemek başlığında okumayı, beynin çalışma prensibi çerçevesinde çağrışım gücünü öne alarak değerlendiriyor. Sanat Karavanı’ndan Sevil Ateş ise Yalnızlığın Derinliğini Hissetmek başlıklı yazısında yaptığı alıntılarla kadının yalnızlığının farklı boyutlarına değiniyor.

Derginin ilk şiiri Engin Hamamcı’ya ait. Hamamcı’nın Düş Evi başlıklı şiirini Sohrab Sepehri’den Gün Batımına Doğru başlıklı şiir çevirisiyle Okan Alay takip ediyor. Aziz Seylan’ın Dedim ki, Mehmet Hanifi Arslan’ın Seni Düşünmek, Damla Yazar’ın Masal, Oğuzhan Gülcemal’in Sır Denklemi, Selçuk Erat’ın Öyküler: Kestane Ağacı, Hasan Ziya’nın Suskular Kıyısı, Recep Özkan’ın Sıkışma, Sümeyye Çolakoğlu’nun Alaşa, Bahadır Durmuş’un Atı Alan Şiiri Geçti ve Hülya Acet’in Gecenin Ağzı şiirleri dergide yer alan diğer şiirleri oluşturuyor.

Derginin hikâye yazarlarından Elif Sude, Ön Töz başlıklı hikâyesi ile dergideki yerini alıyor. Hikâye, yaşadığı problemlere rağmen sevdiğini zarifçe özleyebilecek ve bekleyebilecek bir kadının iç monologlarını, muhtemel bir senaryo ile göz önüne seriyor. Dergideki bir diğer hikâye ise Küfürbaz Adam. Hikâyenin yazarı Mehmed Hamid, uğradığı haksızlıklar karşısında kendisinde keşfettiği özel yeteneğini istediği gibi kullanamayan bir karakterin yaşadığı olayları farklı bir üslup ile kaleme alıyor. A. Nur Mergen ise Geçmiş başlıklı hikâyesinde insanın kendisi ve geçmişiyle yüzleşmesini psikolojik tespitler ile dikkatlere sunuyor. Derginin son hikâyesi Hakan Yerlikaya’ya ait. Yerlikaya, Bir Ses Bir Nefes başlıklı hikâyesinde bir günü, bir ses ile bir nefes arasındaki bir lahzaya sığdıran farklı üslubu ile okuyucuyu selamlıyor.

Alperen Köseoğlu, kendine has çizgisi, illüstrasyon ve kapak tasarımlarıyla okuyucuyu farklı bir mecraya çekmeye Nurullah Genç’i konu alarak devam ediyor.

İZDİHAM