27 Şubat 2021

İbrahim Tekpınar, Urfa’nın Freskleri “Hacı Kapısı” Geleneği

ile izdiham

Kutsal metinlerde yürümek; arınma , acı çekme, olgunlaşma   anlamları taşır. Hinduizm’de, İslamiyet’te, Musevilik’te ve Hristiyanlık’ta   bilgeliğe erişmenin bir yöntemi ya da  “bilgeliğin girizgahı sayılır”. İncil ve Tevrat’ta,   Kuran’da hem peygamberlere hem de kavimlerine çoğu kez tehlikelerden uzak durmak, arınmak ve  mal mülke sırtını dönmek olarak yürümek kastedilmiştir. Taha Suresi 52. Ayet’te “Musa’ya şöyle vahyettik: (Mısır’dan çık) Kullarımla geceleyin yürü ve (asânı vurarak) onlara denizde kuru bir yol aç; (artık firavunun) yetişmesinden korkmazsın, (boğulmaktan) endişe etmezsin.” İnci’de  Hz.İsa müritlerine “Neyin varsa sat, hepsini yoksullara ver ve beni izle”  deyip davet eder. Tevrat’ta  Hz.İbrahim’e “Memleketinden ve akrabanın evinden sana göstereceğim memlekete git. Ve Abram, Rabbın kendisine söylediği gibi gitti… ve Abram karısı Sara’yı, kardeşinin oğlu Llıt’u ve Harran’da kazanmış oldukları bütün mallarını ve edinmiş oldukları canları aldı ve Kenan diyarına gitmek üzere çıktılar ve Kenan diyarına geldiler. ” denilir.  

Hz.Muhammed’in Hicret’inde olduğu gibi korunma amacıyla da olsa yürümenin kutsallığından bahsedilir. Hinduizm’de de yürümenin acı çekmenin arınmanın yeri oldukça büyüktür ki İslamiyet’teki tasavvufun kökeni Hinduizm’dir sonraki dönemde gerek Hristiyanlık gerek İslamiyetin Hac ziyaretleri de yürümenin tasavvufi yanına işaret eder. Hacılar yolculuklarına yürüyerek ve binek hayvanlarıyla çıkmış olsa da kutsal yolculukta attıkları adımların, bu yolda çektikleri acıların kendilerini olgunlaştıracağına, değiştireceğine inanarak yolculuk eder ve seyyahlar gibi yolculuklarının sonunda bambaşka bir insana dönüşeceklerine inanırlar.

Hac Kutsal Yolculuk:

 Müslümanlara bu yolculuk farz kılınmıştır. Hz. Muhammed ise kendisini ziyaret ile eş tutmuştur. Bu sebeple Müslümanların hayatında oldukça yer kaplar. Hristiyanlar için ise Kudüs’e Hac ziyareti yapmak benzer manalar içerir. Hinduizm’de de meditasyonlar ve ritüeller aracılığıyla ruhun arınması sağlanır. Bu sebeple semavi dinlerin neredeyse hepsinde de kutsal yolculuklar vardır. Hac ziyareti özelinde olduğu gibi insanlar bu ziyarete oldukça fazla anlam verir. Hac dönüşü ziyaretler, hediyeler ve bununla birlikte bir değişim yaşanır.

Hacı Kapısı Geleneği:

Hac ziyaretini özendirmek ve gitmemiş olanlar için betimlemek amacıyla Hacı evlerinin girişlerine ve ekonomik olarak iyi durumda olanların yer yer evin iç kısımlarına da çizdirdiği fresk usulu resimlerdir. Hacı gelmeden ailesi tarafından çizimler yapılır ve yeni kapıdan eve giriş yapılması istenir. Yer yer dini motifler de kullanılarak Allah, Muhammed isimlerinin yanında gül,lale, servi,sarmaşık,karanfil,hayat ağacı, ölümsüzlüğü sembolize eden çam, yer yer hayvan resimleri ve Mekke, Medine gibi ikonik çizimler yapıldığı gözlemlenir.

Hacı’nın ziyareti gerçekleştirdiği tarih de genel olarak sene olarak bazen tam tarih belirterek yazılır. İslamiyet öncesinde de var olan bu çizimlerin Kudüs’ü ziyaret eden Süryani Hacıların ellerine kapılarına yaptıkları çizimden etkilendikleri apaçıktır.

İngiliz Misyoner ve gezgin George Perey Badger’in 1842-44 yılları arasında gezileri sonucunda yazdığı The Nestorians and their Rituals  kitabında “Hadji’s  Haouse at Urfah” notuyla 1842 yılına ait çizim de yer alır. Çizimlerde İslami figürler bulunmazken daha çok ağaç ve benzer süslemelerle Süryani geleneğinden izler taşır. Süryaniliğin kadim şehirlerinde Urfa,Mardin,Diyarbakır,Hatay’da ve Kudüs’te benzer kapı süslemelerini hem Hristiyanlar hem Müslümanlarca yapıldığı görülmektedir.

Urfa’nın Freskleri “Urfa Hacı Kapıları”

Urfa’daki kapıların eski versiyonlarında kendir sıva olarak kullanılan yumurta akı, kendir lifleri ve alçıdan oluşan karışımın üstüne genel olarak kırmızı, lacivert, siyah, sarı ve beyaz renklerin ağırlıkta olduğu boyalarla freskler gibi resimler yapılırken, bir tarafına ressamı bir tarafına da ev sahibinin hangi tarihte Hac’a gidildiği not düşülür. Bu sebeple hem tarihi hem de sanatsal anlamları da mevcuttur. Yakın tarihli çizimlerde metal bir plaka üstüne çizimler yapılırken modern versiyonlarında baskı usülu kısa ömürlü plastik plakalar tercih edilmiştir.

Bilinen Hacı Kapıları Süsleme Sanatçıları:
Resim sanatçıları ve dönemin tabelacılarının bir kısmı da Hacı Kapısı süslemeleriyle uğraştığı görülmektedir. Yine de bilinen isimler: N. Ali, Hacı Reşit Şaman, Mahmut Sabuncu, Haşim Mısır, Abdurrahman Polat, Abdurrahman Birden, Nihat Kürkçüoğlu, Fikret Güney, Halil Sabuncu,Ümit Sabuncu, Ömer Sabuncu, Mustafa Dörtbudak, Hüseyin Garip, Ahmet Göz, Mustafa Çiçekli. Bugün çok az sayıda sanatçı tarafından bu iş yok denecek kadar az rağbet olmasından dolayı sürdürülememektedir.

İbrahim Tekpınar

İZDİHAM