21 Temmuz 2020

Hasan Bozdaş, Utanmama Hazırlığı

ile izdiham

göç yolları

ben kendi kendime ölebilirim
göç yollarından uzaklaşır
insan, hiç yaratılmamış gibi davranabilirim
insan, yaratılmış gibi durmuyor
insan, gökyüzünün altında ezilmiyor
her şeye sahip sanıyor
savaşa giderken ağlamıyor
savaşlar kaybediyor, ağlıyor.

doğu, annem olan doğu
annem olan nehirlerin yüzünden akan
ben dışımda kapkara, içimde kına
yani boyanınca Allah’ın renklerinin en koyusuna
sordum biraz da ruh taşıyınca
sen cennetten ne anlarsın, cennet senin yanın değil mi?

güleryüz satıcısı

Allah’ın bize benzeterek kirlettiği
sonra sana benzeterek temizlediği
ben insanların en temizini
hiç kimsenin utanma bilmez olduğu bir günde
nasıl seçerim?

bazı geceler
yani gece her şeyiyle gece olduğunda
hayret kalmadığında, korku saatine yaklaşıldığında
doğu’dan bir kar bulutu alçaldığında
görünme bilmeyen çocuklarıma
doğu’dan öyküler alıp okuduğum gece
ben ölebilmişsem sadece acıdan ölebilmişsem
kendi kendime insanımı örerek
doğu’nun şarkılarını da alıp beyrut’a hiç gitmeden
beyrut’a karşı ölebilmişsem
bir denize, mükrim denize karşı oturup
doğu’dan beklemişsem gelişini.

muhasebe

uzaktan genç görünüyorum, uzaktan nasıl görünüyorsun?
hakikate benzesin diye
korkulukların verniklendiğini gördüm
gökte bir infilak yakaladım, güleryüz satıcısına koştum
seni hangi yüzümle seçeyim?

saatime otopsi istedim, güldüler
zamanın karnı yarılsın istedim.

geniş bir odada, dar bir odada gibi oturdum
balıklarla balıklar ne iyi anlaştı dedim
göç yolunu kaybettim
cebimdeki son şefkatle sevecek katiller buldum
dili dönmeyen herkesin yerine yeterince iyi konuştum
çok efendi bulundum.

aynı karede görünmemek için peygamberle
mekke’de müslüman olmadılar korkudan
ben sevmeyi korka korka öğrendim.

elbette kendi kendime ölebilirim.

Adil Bir Akşam, Hece Yayınları, 2018
Hasan Bozdaş
İZDİHAM