15 Ocak 2022

Genç Yönetmen Fatih Gülaydın, Fransa’da Manşet Oldu

ile izdiham

Geçtiğimiz eylül ayında sinemalarda gösterime giren Azubel filminin genç yönetmeni Fatih Gülaydın, Avrupa’nın ilgisini çekmeye devam ediyor.

Sanat yönetmenliğini Celal Baran Yıldırım’ın, yönetmenliğini Fatih Gülaydın’ın yaptığı fantastik film Azubel’in başrolünde ise Ömer Pişkin ve Samed Yıldırım yer alıyor.

Azubel filminin yönetmeni Fatih Gülaydın’la bir röportaj gerçekleştiren Avrupa’nın en önemli sinema dergilerinden L’Ecran Fantastique, genç yönetmeni kapaktan verdi. Bu Fransız dergisinin Türk bir yönetmene ilk kez manşette yer verdiği bir sayı oldu.

25 yaşındaki Fatih Gülaydın’ın Azubel filmi sinemalarda gösterime girdiğinde salgın şartlarına rağmen oldukça dikkat çekmişti.

O röportajı ilk kez İzdiham’da okuyacaksınız.

L’Ecran Fantastique:  Azubel filminin yazılmasındaki ilham veya etki neydi?

Fatih Gülaydın:  Türk sinemasında korku filmleri genel olarak cin konusu üzerinde işleniyor. Ben de senaryo yazarken farklı bir konu üzerinde çalışmak istedim. Hristiyanlıkta bulunan yedi ölümcül günah ve islamiyette geniş yer bulan cin konusunu harmanlayarak bu senaryoyuyu geliştirdim. Klasik cin hikayesinden ziyade bu filmin konusunda yedi ölümcül günahı işlemeden bu perili evden çıkamıyorsunuz. Cinlerin istedikleri şey ise insanların bu günahları tamamlaması.

L’Ecran Fantastique:  Genç bir yönetmensiniz, AZUBEL filmine ilham kaynaklarınız nelerdi?

Fatih Gülaydın:  Filmin senaryosunu yazdıktan sonra benzer bir film ve romanın olup olmadığını araştırdım. David Fincher’ın Se7en filmini daha önce izlemiştim. Tekrar izledim. Beni etkileyen Richard Matheson’un “Hell House” romanı oldu. Romanı okuduktan sonra Sanat yönetmenimize romandaki atmosferi yakalamamız gerektiğini söyledim. Filmdeki evi romandaki gibi dizayn etmeye çalıştık.

L’Ecran Fantastique:  Film found footage çekildi  neden bu tercih edildi?

Fatih Gülaydın:  Korku, Paul Ekman ve Robert Plutchik gibi bazı psikologlara göre doğuştan gelen temel ve evrensel bir duygudur. Korku filminde izleyecinin karakterlerle kendini özümsemesi açısından en doğru tekniğin Found footage olduğuna karar verdim çünkü found footage filmde doğallığı yakalamak için kameranın titremesi oyuncuların karakterlerin doğal halini oynama gerekliliğini en iyi bu teknikte verilebileceğine inandım. İzleyici kendini kamerayı tutan oyuncu veya kameranın önündeki oyuncuyla bağdaştırması filmdeki evin içinde olduğunu hissetmesi bu teknikle örtüşeceğini düşündüm.

 L’Ecran Fantastique:  Neden Zonguldak’ı seçtiniz? Efsaneler diyarı mı?

Fatih Gülaydın:  Bu tür filmler genellikle Anadolu coğrafyasında geçer. Çünkü cin vakalarının çoğunun burada yaşandığına inanılıyor.

   L’Ecran Fantastique:  Duvarlara yazma tercihi veya eğilimi neydi?

Fatih Gülaydın:  Duvarlarda, Osmanlı döneminde de  yapılan Minyatür sanatından izler taşımak istedik.  Minyatürler genelde kitaplarda ve kağıtlarda karşımıza çıkmasına ragmen son dönemlerinde Osmanlı cografyasında duvarlarda da kullanılmış bir sanattır.

Cinlerle ilgili minyatürleri duvara işlemek istedik çünkü cinler geleneksel bir kavram.

Fatih Gülaydın (@fatihgulaydin) / Twitter

L’Ecran Fantastique:  Azubel’de oyunculara onları yönetebilmeniz için verdiğiniz direktif neydi?

Fatih Gülaydın:  Çekimlerden önce okuma provaları yaptık bunun faydasını gördük ama asıl verimi sette yaptığımız hareketli provalarda aldık. Çekimlerden önce sette geçirdiğimiz zaman hayalimdeki hikayeyi aktarmamızda bize yardımcı oldu. Tecrübeli ve tecrübesiz oyuncularla çalıştık ama en büyük şansım hepsinin empati yeteneğinin gelişmiş olması ve verilen direktifleri yerine getirebilmeleriydi.

L’Ecran Fantastique:  Bu film hangi atmosferde çekildi? FF çekimlerinin çekim modu ve oyunculuk yönü açısından çok karmaşık olduğunu biliyor muydunuz?

Fatih Gülaydın:  Evet bunu biliyordum. Fazla zorlanmamak için hareketli provalar yaptık. Uzun süre kesmeden tek planda oynamak oyuncular için zor bir durum. Sette çekimler başlamadan önce yaptığımız provalar işimizi kolaylaştırdı.

L’Ecran Fantastique:  Ana hikayesi fizyoloji ve paranormal olan filmde vermek istediğiniz mesaj nedir?

Fatih Gülaydın:  Filmde  insanlar hapsoldukları evden çıkmak için günahları tamamlamak zorundalar. Her karakter farklı bir günahı temsil etmekte ve bu günahları işlemek için en sevdiklerini bile öldürebilirler. Hepsinin ortak noktası ise kibir günahı. Buda aslında her insanın bencil olduğunu ve kibir günahı ile yaşadığının farkında olmadığını gösteriyor. İnsanların içindeki kibir günahının görülmesi için sadece uygun şartların olması yeterli.

L’Ecran Fantastique:  Film veya dizi projeleriniz nelerdir?

Fatih Gülaydın:  Azubel benim ilk uzun metrajlı filmimdi. Senaryosunu tamamladığım rüyalar hakkında Psikolojik gerilim türünde bir projem var. Aynı zamanda bir film senaryosu üzerinde çalışıyorum. Zamanla bu projeleri hayata geçirmek istiyorum.

İZDİHAM