13 Mart 2016

Fatma Şengil Süzer, O Mısralar Var Ya

ile izdiham

Çıkış bırakmadım, yangın çıkarsa ölür kuş kafesinde.
Yürümenin bile adı vardı, battığım bataklığın da…
Sazlıklar ilişti gözüme bir uzanma mesafesinde;
Oysa beklemek gerekir demişlerdi su bulandığında.
Mehmet Akif Temur
(Dergâh, 291)

 

Elimde bir avucun geçmişini tutuyorum
Yaşlı bir komiserin ayak izlerini…
Şahidim, içini dışına çıkardılar ey sabah!
Denizleri boğdular, denizleri örttüler garip bir şiveyle
Urganla bağladılar bir selvinin soyismini
Kadir Korkut
(Dergâh, 291)

bu kumlar kimin baba?
buruşuk bir kumaş gibi
yorgun karıncalar
ve gölgeler
sürüyor izini.
Gökhan Akçiçek
(Dergâh, 291)

 

belki de gelip geçmemiştir zaman cürmümüzdür geçmişle aramızda
tedbirlerim ele avuca sığmaz kalp çırpınışlarım kimsesiz bir nedametle
öylesine yaşayıp öylesine ölenler için bir müzik doğacak yeni, yeniden
akşam, nerde olursan ol kim olursan ol yine akşam, bu kalır hatırda
Vural Kaya
(Dergâh, 291)

 

Sorular hep bir bakır tadında
Bütün odalar kaçınılmaz bir yorulmadır çünkü
Koşu biter akrep durmaz kırbaç bitmez
Kaç öfkenin atlarını koşturur
Bir bakırın akıl almayan tonunda
Ramazan Teknikel
(Dergâh, 291)

 

beyaz bulutlar hâlâ geçiyor
ve güneşi kesip selam veriyor evlerimize
terbiyesiz hüzünlere oturup kalkmayı
uyuyup uyanmayı öğretebilirsiniz

ve temizlerken aklı çapaklarından
toz kondurun yalnızlığınıza
tozlar yalnız kalmasın
Muhammet Durmuş
(Dergâh, 291)

İşte böyle insanlar, arada sayıklarım
Kopan ipiyle uçan renkli uçurtmalarda
Kalmadı yükseğe saygım, gökyüzünde aradım
Nerde çıktı duvar, nerde diz kapaklarım?

Elimde sevgilimden kalan çakıl taşları
Çıksam, koşsam kırlara…
Derken ders zili çaldı.
M.Sadi Karademir
(Dergâh, 291)

 

 

Şair Fatma Şengül Süzer’e teşekkür ederiz.

İZDİHAM