28 Mayıs 2018

Dilek Kartal, Panik Atak

ile izdiham

doktorum panik atak diyor ensemdeki iğnelere
ter bezlerim avuçlarıma saldırıyor
hadi bunları zannediyorum, hadi diyelim hiçbiri yok
bir küçük zanaks, günde bir defa ativan
hadi diyelim hepsi
peki bu 16. kat bu çok uluslu şirket
yataklık da mı etmiyor ingiliz aksanlı türklere

lütfen şaka olsun dedirten sıklıkla
bölüm 52 çekim 106 ve motor!
adamın biri kalemini çevirerek kıro’s marka
kur yapıyor sarışın kadına
manşetteki çikın transleyt bahane pazularını gösteriyor
kadın kırışıksız kikirdiyor botokslu bir hayretle
gömleği nizami, etek boyu avrupa standartlarına uygun

ah yine… soldan geliyorlar bana
laf aramayın solcu değil sadece soldan
bana ter basması, ateş basması, bana cinnet
anti bakteriyel sarılıp boynuma
eller diyorum, sarılıp boynuma bileğime son moda
kravatlar, fularlar, bana kol düğmeleri geliyorlar
şimdi bir bağırsam güneş yutan cam duvarlara
bağırsam güvenliklere: yakalayın!
demezler değil mi; “bu kadın isyan basıyor damarlara”

ama işte 16. kat benim için no way out
ekmek parası benim için, benim için aidat
dershane taksiti, ev kirası, su faturası
öğlenleri tike’den tikıtlı kebap
akşamları bol salçalı ev tarhanası

hiç istemedim, istemiyorum kariyerlerini
üç ayda bir enflan-syon kadar, sadece bu
hiçbir şeylerini, kurum logolu ajandalarını, takvimlerini
istemiyorum geniş güvenlik önlemlerini
ellerimin arasında performans arasında
bu geçici vergi, bu kdv, buyrun bu da muhtasar
midem bulanıyor üstünüze kusabilir miyim
siz! kralın servetiyle övünen soytarılar

şimdi derin derin nefes, derin derin nefes
kese kağıdı falan yok, gülerler hem
derin derin nefes
belki lavaboya koşmalıyım
önce yüzümü üç kere
sonra ağzımı üç
sonra tuvaletleri lavabolaştıran saçma zarafete…

“öfkelenince abdest alınız” diyordu
iyi de güneş ne tarafta ya da kıble?