4 Mart 2016

Cem İnaltong, Aşikar, Bediz, Aşikar

ile izdiham

“man muss Flügel haben, wenn man den Abgrund licht…”

Nietzsche

Onun yüzüne bakıyorum bir sonra ölümün,
çeviriyorum kendi yüzümde yer gök düğüm
Ölüm mü çıkaracak dizeler arası coşkumu gökyüzüne?
Yoksa ben hiç bilmeden dili, coşkunun hiçbir hecesinde
mavilikleri bilmeden ve seken taşların hiçbiri okşamadan
deniz gibi saçlarımı,
hiç bilmeden mi yani rahmimde büyüyen gizi
düşmüşüm dudaklarına?
ölüm mü çıkaracak yoksa dizeler arası
coşkumu yeryüzüne?

Aşikâr Bediz aşikâr
Öldüğüm ve yaşamın bende ölüm
gibi bir yuva kurduğu aşikâr

Düşmüşüm ateşler içinde, inmişim dudaklarına;
ya da indiğim bir efsanede geçer ya,
o ateş binbir aşktan
süzülerek sızsa da toprağıma, yüreğime
gökkubbenin yürümeyi bilmeyen yıldız gözlü
sözleri de batsa, elim kolum o düşmenin içinde
tarihin zindan-
larına vurulur da
bir
bir
yanamam yine dudaklarında!

Aşikâr Bediz aşikâr
Yandığım ve geçtiğin her sokakta
ayrı bir renk olduğum aşikâr
Oysa ağıtlar tutamaz beni, bu da aşikâr
Ben bende bir mısraya nokta
durur,
“Yenildim galiba
Yüreğim boş, beni seven kadınlar bedbaht,
yorgunum”
sabahın askısından hep soğukları seçerim rengime.
Seçerim ya, önce erkek, sonra kadın, sonra ikisini
de tanımayan bir çocuğun ağzıyla çıkarım
sahneye : Yeşerecek ne varsa işte
çıldırmışçasına atar kendini özgürlüğe
Ölüm mü çıkaracak yoksa dizeler arası
coşkumu yüzüme?

Aşikâr Bediz aşikâr
Ben aynanın kırılmaz özü ve öteki
gidip gelip bakan

 
Cem İnaltong, Kitap-lık, Sayı: 39
İZDİHAM