23 Kasım 2020

Bülent Parlak, Dünya Burukluk Listesi

ile izdiham

Not: Dünya burukluk listesini yaparken tamamen taraflı davrandım. İsimleri kendime göre seçtim. Listeyi daha fazla uzatabilirdim. İsteyen listeye istediği ismi ekleyebilir. Ama bütün titiz çalışmalar ancak buruk olmayanların, nefesi yetenlerin işidir

Hazreti Adem: Adem kimseye baba diyemedi.

Hazreti Yusuf: Kuyuya atılan hangi çocuk bir daha kahkaha atabilir ki?

Yunus Emre: Sol böğrümde ince bir dert / Batar Yunus Yunus diye.

Bülent Parlak: Burukluğu fark etmesem, kendimi burukluğa yazmazdım.

İlhami Çiçek: Onda dünyanın bütün taşlarını sırtında taşır gibi bir hal hep vardı.

Beşir Fuad: 1887 yılında ameliyatını kendi icra etti.

Gerard de Nerval: Yazık! Ben ölürsem her şey ölecek demek.

Sadullah Paşa: Viyana’da sefir iken Türkiye’ye kendisi değil, cesedi.

Hüseyin Türkoğlu: Üniversiteden arkadaşımdı. Bir şubat sabahı, 2015’te bileklerini. Şahidim burukluğuna.

Tokadizâde Şekib: 1932’de oğlunu kaybettiği gün başına bir silah dayadı.

Galib Efendi: Bir gün daha yaşamak istemeyecek kadar iftiraya uğradı. O tek gün için listede. 1906. Yazar, şair.

Peyü Yavorov: Eşinin ölümünden suçlandığında onları değil kendini öldürdü. Bulgar şair.

Halil Nihat Boztepe: 1949 yılında arkadaşının evine misafirliğe gitti. Bir daha kendi evine dönmeyi beceremedi. Şair, yazar ve çevirmen.

Stefan Zweig: Avusturyalı yazar. “Ben, çok sabırsız olan ben, onların önündengidiyorum.”

Kurt Tucholsky: En güzel savaş şiirlerini yazdığı, savaşın dehşetini anlattığı, Naziler yüzünden kaçmak zorunda kaldığı için.

Marina İvanovna Tsvetayeva: Çünkü o sürgünlerin şairiydi. Rus ihtilaline karşı çıkınca yersiz-yurtsuz bıraktılar. Sonrası burukluk.

Sergey Yesenin: Rusya’nın buruk şairi. Şu yaşamda yeni bir şey değil ki ölüm / Ama yaşamak da yeni sayılmaz kuşkusuz.

Sezai Karakoç: Burukluğu bizzat gördüm, okudum, hissettim.

İsmet Özel: Gür sesinin ve büyük şiirlerin arkasındaki buruklukla her sabah uyanıyor. Sabah onun üstüne saldırıyor.

Sami Baydar: Merzifonlu şair. 2012 yılında vefat etti. Şiirlerini okuyunca o bir buruk.

Ergin Günçe: 1983 yılında 45 yaşında vefat etti. Gencölmek diye yazdı, genç öldü.

Antonin Artaud: Beni intihar ettiler.

Didem Madak: Onun çığlığı güzel şiirler yazmasında değildi, şiiri güzelleştirmesindeydi.

Neşet Ertaş: Yazını kışa çevirdiler onun. Demiştim ki “Leyla’nın mesleği mevsimleri bozmaktır.”

Sadık Hidayet: İranlı yazar. Karamsarlığı ve uyuşamadığı dünya yüzünden listede.

Attila Jozsef:  Macar asıllı yazar. Kendini yoksul ve yoksun bırakanlara hakkını helal etmedi. Ya da bağışlamadı desek daha doğru olur.

Cesare Pavese: Ömrünün büyük bölümünü gurbette geçiren, arkadaşları tarafından yalnızlığa itilen ve karşılıksız aşklar.

Andre Frédérique: İkinci dünya savaşının kayıp çocuklarından.Fransız yazar, şair.

Yukio Mishima: Japon samuray ailesinden bir yazar. Hiroşima’yı yaşamış kadar buruk.

Rabia Bayraktar: Ama bana hiç bir parçanız bir gün “Güzel kız merhaba” bile demediniz. Çünkü o da buruktu. 1955’te denize atlayarak.

Sylvia Plath: Fazlasıyla hassas, fazlasıyla yaşadı. “Ölmek, Her şey gibi, bir sanattır, Bu konuda yoktur üstüme. Aşk, aşk, işte benim mevsimim.”

Yolanda Giglioti: Mısır’da dünyaya geldi. Diyordu ki ““Beni affedin! Hayat benim için artık tahammül edilemeyecek bir halde.”

Müslüm Gürses: Hayatı buruk.

Boris Harloff: Gidiyorum eyvallah.’ denir. Ben bunu demiyorum. Çünkü gideceğim bir yer yok.” Fransız yazar.

Metin Akbaş: 55 yaşında, 1982’de o da pes etti. Kayseri doğumlu, şair.

Zafer Ekin Karabay: Karşıdan karşıya geçerken eli bırakılan çocuklardan.

Muhammed Halil Kaya: Birlikte çok iyi susuyoruz.

Bülent Parlak, İzdiham 35. sayı

İZDİHAM