4 Ocak 2018

Beyazıt Bestami Keçeli ve Tarık Taş Birlikte Yazdı; Güzel Şeyler İki Buçuk Ayda Olur

ile izdiham

Her şey, İzdiham’ın başkenti olarak Mardin’i ilan etmesiyle başladı.

Biz gidememek ve geç kalmakla meşhuruzdur. Mardin’e indiğimizde bile henüz varamadığımız tedirginliği üzerimizdeyken, elinde “ İzdiham Mardin “ diye dünyanın en şiir kâğıdıyla Sevilay Hanım ve Cemil Bey karşıladılar. O an Tarık’la Mardin’e geldiğimize inandık.

Söyleşi için Gençlik Merkezi’ne geldiğimizde Burak Bey, bu yapının elbirliği ile iki buçuk ay gibi kısa bir zamanda yapıldığını söylediğinde, aklımıza Rumeli Hisarı’nın da hemen hemen bu sürelerde tamamlandığı; içerisine girip hepsi birbirinden özverili gönüllüleri ve orayı binadan eğitim merkezine çeviren yüzlerce genci gördüğümüzde de aklımıza Fethin, önce gönüllerde başlatıldığı geldi.

Kiliseyi gezerken rehber kardeşimiz taşların dizi dizi sıralandıktan sonra ortaya eklenen kilit taşı ile sarsılmaz ve yıkılmaz hale geldiğini söyledi. Ama biz Mardin’i tanıdıkça gördük ki, Mardin’in evleri, kaleleri taştan kerpiçten değil; kalpten, damardan örülmüş ortaya kilit taşı diye de aşkı oturtmuşlar.

İzdiham olarak sizler de iyi bilirsiniz ki bizim devletle, politikayla ve politikacılarla aramız pek de iyi olmamıştır, ta ki salonda bir kardeşimizin Vali ve Başkan Sayın Mustafa Yaman Bey’e Vali Amca diye hitap edene kadar. Sonra öğrendik ki devlet ilk defa orada devletliğini yapmaya başlamış, patronluktan babalığa geçmiş ve Amca olarak da Mustafa Bey’i görevlendirmiş. Kendimizden örnek verecek olursak; ne zaman sıkılacak ve salonu terk edecek diye düşünürken söyleşinin sonuna kadar bize katlandığı yetmezmiş gibi “ sıraya girerek “ dergi bile imzalattı.

Bizim kendimizden bile ümidimiz yokken, İzdiham’ı kendinden bir nesne yapan, bakarken iki kere daha bakan, konuşarak hiç bitmeyen Mardin ailesini gördükçe kendimizden hâlâ ümidimiz olmasa bile güzel vatanımız için “iyi günler ilerde” diyebiliyoruz.

Uçarken yaşamadığımız hava boşluğuna düşme hissini, Mardin’in insan yeşilliğinden İstanbul’un plastik çiçekliğine geçişte yaşadık.

İnanırsak eksik olsa da isim isim yazabiliriz belki; Sayın Vali Amcamız Mustafa Yaman Bey’e, müdürlerin en yakışıklısı Burak Bey’e, elinde en güzel şiir kağıdı ile bizi karşılayan Sevilay Hanım’a, en güzel Diyarbakır – Mardin arası yolculuk ettiren Cemil Bey’e, en güzel yarenlik eden Güven Bey’e, en güzel ağırlatan Emrah Bey’e, çubuklu formanın en çok yakıştığı Merve Hanım’a, en güzel dergi Hemdem ve Sütlü Kahve’ye ve Mevlüde’ye, ve Esra’ya, ve Rıdvan’a, ve Rukayye’ye, ve Kerem’e, ve Hıdır’a, ve Hasan’a, ve tüm Mardin Gençlik Merkezi Ailesine, ve bir sürü Mardin’e bir sürü teşekkür ederiz.

Not : Bir daha ki sefere biz sizlerden imza alacağız.

Beyazıt Bestami Keçeli – Tarık Taş

İZDİHAM