26 Şubat 2016

Bervaj Şerif, Lümpen Manifesto

ile izdihamdergi

Anne karnından şartlı tahliye ile ayrıldığının bilincinde olan ben, seküler hayatın tüm aşırılıklarına lanet ediyorum; çünkü, yaşadığımız yüzyılın getirdiği bereketsizliğe bakarsak yaşatmaya gönül vermeyen öldürmeye köle yaratıklar haline geldiğimiz ortadadır. Ayrıca bazı bedenlerin ruhlarına iki numara dar geldiği şu mübarek ahir zamanda; aşkta, aşıklık ve maşukluk tek taraflı hale gelmiştir, beyaz müslümanların, dişi taraftarların ve kutsal suyla abdest alan, zemzem suyuyla vaftiz eden ”Kadim Dinciler”in de türediği görülmüştür. Emekliler ise maaşlarıyla ancak emeklemektedir. Beyazlar istisna. Eğitim alanında ise fertlerin mektepli dilenciler mertebesine vardığına da malesef hem sanık hem de tanık olmuşuzdur vs. Hepimiz Hz. Adem’in torunlarıysak ve hepimiz düşmüş tek kanatlı meleklersek neden birbirimize sarılıp Cennet’e uçmuyoruz ? Ki ben olanların hâlâ bilincindeyim ne yazık ki, sadece fotoğraf makinesinin karşısında gülmem gerektiğini hatırlarım, çünkü kalbim (vicdanım) beynime (nefsime) hâlâ prangalı. Buhranlar paradigmasında ki ben üç maymuna gidip, aralarında bana da yer olup olmadığını sordum ama artık kalıplaşmış bir deyim olduklarını ve kendilerini benim için bozamayacaklarını bu işten güzel prim elde ettiklerini söylediler. Ben de kalbimle düşünerek bir sistem olarak ”Lümpenist” düşünceyle evlendim. Mağrur bir düşünür der ki (Ben): Avarelik nev-î şahsımda lümpenistliktir ve bir lümpenist maruz kaldıklarını mazur görmemelidir.

Bervaj Şerif

İZDİHAM