14 Mart 2016

Suat Koçer İle Söyleşi Yaptık

ile izdihamdergi

Suat Koçer, 1980 Erzurum doğumlu bir yazar. Sinema alanında güzel bir dergi çıkaran ve aynı zamanda yayıncılık alanında eserler veren Koçer ile yaptığımız enteresan söyleşi.

 

Suat Koçer Kimdir: 

1980’de Erzurum’da doğdu. Ortaokul yıllarında hikâyeler yazarak başladığı yazma serüvenine, 2002’den itibaren İstanbul’da devam etti. Çeşitli ulusal dergilerde sürdürdüğü kültür sanat konulu yazılarının ardından, tamamen sinemaya yöneldi. Türk Sineması eksenli eleştiri, araştırma-inceleme ve röportajları ulusal gazete ve dergilerde yayınlandı. Film Arası isimli aylık sinema dergisini kurdu. Halen dergide yayın yönetmeni olarak görev yapıyor.

Yayımlanmış kitapları:

Bu Ne Biçim Cumartesi – Sepya Yayıncılık (Hikâye)

Belki Şehre Bir Film Gelir – Sepya Yayıncılık (Hikâye)

 

 

Yazıp yazıp yırttığınız neler var?

Bir zamanlar sık yaptığım bir şeydi. Ama uzun süredir yazıp da yırttığım bir şey olmadı.

 

 Neden bütün soruların cevapları yanlış çıkıyor?

Belki de sorular yanlıştır.

 

 Yaşınızdan kaç yaş küçüksünüz?

Yaşımla aynıyım.

 

Şiirde mi ölmek istersiniz, yoksa bir romanda mı? Bir de kaç yaşında ölmek istersiniz?

Bir hikâyede ölmek isterim. Yaşa gelince… Allah’ın istediği yaş daha doğru. Bana kalsa bir sınır çizemezdim çünkü.

 

Yaz mevsiminde sokakta yatanlara neden daha az üzülüyorsunuz?

Kışın yatanların durumu daha kötü olduğundan olabilir.

 

 Sobalı evlerde kestane geleneği hangi kavim tarafından başlatılmıştır sizce?

Hiçbir fikrim yok.

 

 Ertelenmiş günlerinizde ne yaparsınız?

Ertelenen günüm yok.

 

 Uyurken hangi marş yastığınızın altında çalmasını isterdiniz?

Fetih Marşı. (Bana ertesi sabah daha fazla şey yapmamı salık verirdi)

 

 Toprak isyanla lekelenir mi, yoksa temizlenir mi?

İsyanına bağlı. Kimi isyan lekeler, kimisi de temizler.

 

 Eski bir çekmecede bulunan mektupların duygusunu kim anlar?

Yürekten seven.

 

 Dünyayı görmeyen kaç kişi var sizce?

Bilemiyorum.

 

 Şiirde adı geçen kadın / erkek isimlerinden hangisine âşık olmak isterdiniz?

Aklıma bir isim gelmedi.

 

 Hayatın hangi yanı yaşamaktan daha önemli?

İnanmak.

 

Tanıdığınız en merhametli insan kim?

Annem.

 

 

İzdiham