10 Mart 2016

Radikal Kitap 2014 Yılının En İyi 100 Kitabını Seçti

ile izdihamdergi

Yine Doğdu Tanyıldızı, Gürsel Korat, YKY:
Gürsel Korat’tan tarih romanı nedir sorusuna cevap gibi kitap. Yine Anadolu Selçukluları döneminde herkesin birbirini tanıdığı Niğde’ye götürüyor bizi Korat. Ticari ve siyasi olarak zirveye çok yakın bir konumda yer alan, Mevlânâ ile çağdaş bir din adamının önce gönlüne, sonra evine düşen aşk ateşini anlatıyor yazar. “Anlatıcı” meselesine de değinmeyi ihmal etmeyerek.

Batı Kanonu, Harold Bloom, İthaki:
Harold Bloom’un bu harika kitabı İngilizcede yayımlandığında başta akademi dünyasında olmak üzere Anglosakson kültür dünyasında savaş ilanı gibi görülmüştü. O zamana kadar meşhur “kanon”un yüzlerce kitabını bir çırpıda silip, merkezinde Shakespeare’in yer aldığı 26 yazar üzerinden Batı’nın yazı kanonunu anlattığı kitap bir edebiyat devrimi!

Bir Mahallenin Doğumu ve Ölümü: Kasap İlyas, Cem Behar, YKY:
2008’de alınan bir karar sonucu uygulanan, ilçe düzenlemesi ile, Eminönü’nün bütün unsurlarıyla Fatih’e bağlanması sonrası, “eski” Kasap İlyas Mahallesi “Yeni Cerrahpaşa Mahallesi”nin içine dâhil edilmişti. Bu, Fatih Sultan Mehmed zamanında kurulan mahallenin, aslında resmi bir kararla öldürülmesi demekti. Cem Behar Suriçi’nden bir mahallenin doğumundan ölümüne bütün hayatını aktarırken, diğer taraftan mahallenin, Türk mahallesinin, Anadolu mahallesinin ve “kent” planlamasının tarihini ele alıyor.

Son Ziyafet, Jonathan Grimwood, Kolektif:
Devrimden önce açlık gelir! Son Ziyafet’in çekirdeği bu cümle. Bol ödüllü bilimkurgu yazarı Jonathan Grimwood’un, Fransız Devrimi’ni, gastronomi tarihi, devrim öncesi Fransasının sosyal yaşantısı ve mutfak kültürünü bir arada anlattığı, romantik dönem klasiklerine taş çıkaran romanı.

Esas Duruşta Cinayet, İsmail Saymaz, İletişim:
Araştırmacı gazeteciliğin “bugün” ne olduğunu gösteren gazeteci İsmail Saymaz’ın önemli kitabı. Yakın zamanda alınan bedelli kararının bazılarına yeniden hatırlattığı “askerlik” meselesinin öbür tarafını, zorunlu askerliği esnasında “ölen” askerlerin hikâyeleri…

İs Odası, Doğan Yarıcı, YKY:
Öykü açısından verimli 2014’ün “usta imza”larından birisiydi Doğan Yarıcı. İs Odası adlı, uzun bir aradan sonra yayımladığı yeni öykülerini bir araya getirdiği kitabında minimalist öykünün en güzel örneklerini de veriyor. Olgun halini çoktan bulmuş bir yazarın öyküleri.

Kuşlar Meclisi, Peter Sis, Alef:
Fredüddin’i Attar’ın Mantıku’t Tayr adlı ölümsüz klasiğinden hareketle yeniden anlatılan bir Simurg hikâyesi. Peter Sis bu büyük eseri çizgilerle şiirleştiriyor. Birbirinden güzel desenleriyle Sis, Simurg’a yeniden hayat veriyor.

Orpheus’un Şarkısı, Handan İnci, YKY:
Hakkındaki yazı ve kitaplar bibliyografyası 1000’leri geçen Ahmet Hamdi Tanpınar’a bugün hâlâ yepyeni bakış açılarıyla yaklaşılabileceğinin ispatı bir kitap. Handan İnci akademik sıkıcılıktan uzak, yer yer üsluplu diliyle Tanpınar’ın romanlarındaki aşkı, kadını, kadın ve erkek ilişkisini ve Tanpınar’ın “rüya kadınlar”ını ele alıyor.

Agape’ye Ağıt, William Gaddis, Everest:
Don DeLillo, Jonathan Frenzen, David Foster Wallace gibi çağdaş edebiyatın birçokları için “şimdiden klasik” eserlere imza atmış yazarların açıkça etkilendiği ve bunu itiraf da ettikleri bir isim William Gaddis. Agapeye Ağıt ise onun hasta yatağında yazdığı, son metni. Türkçedeki ilk Gaddis metni! Zorlu bir yazar olan Gaddis’e giriş kitabı.

Bir Fasit Daire, Berna Durmaz, Can:
Bu yılın Haldun Taner öykü ödülünü de kazanan Bir Fasit Daire, Berna Durmaz’ın öykücülüğünün de ispatı aynı zamanda. Aynı atlıkarıncada bitimsiz bir döngüde seyreden aynı mekânın sakini ama farklı dünyalardan insanlarını anlatıyor.

Bez Ayakkabılılar, Görkem Yeltan, Kırmızı Kedi:
Dostluklar ve aşk üzerine bir çocuk romanı. Bu iki önemli konuyu onların hassaslıklarına yaraşır bir dil ve kurguyla anlatıyor Görkem Yeltan. Çocuk edebiyatına bir “çete” daha armağan ediyor: Bez Ayakkabılılar.

Timsah Park, Karen Russell, Siren:
Karen Russel, Timsah Park’ta iyi yazarlığına “uluslararası” tanımını da ilave ediyor. Farklı bir “şov dünyası”nda çalışan Bigtree ailesinin hikâyesini ve ailenin en küçük bireyi Ava’nın yolculuğunu anlatıyor.

Son Pencere Zürafa, Peter Zilahy, Monokl:

Meşhur “Turuncu Devrim”in temel metinlerinden bir kitap. Sıradışı bir roman Son Pencere Zürafa. A’dan Z’ye madde madde sözlük/ansiklopedi biçimiyle ilerliyor. Zlahy madde madde Doğu Avrupa’nın makûs talihini ve bu talih çemberinde şekillenen kendi kaderini anlatıyor. Yarınların Macar edebiyatı bu kitapla başlıyor.

Aşk Acıları, Patrick Avrane, İş Bankası:
Kötü oyunculuklarla dolu vasat dizilerde, iyi dizilerde, filmlerde, bol ödüllü eserlerde, en sıradan halleriyle ucuz romanlarda, en yüze felsefi ve dini metinlerde hep aşk çıkar karşımıza. Psikanalist ve Fransız edebiyatı uzmanı Patrick Avrane insanlık kadar eski aşk acısının psikanalitik tahlilini ve edebiyat tarihindeki romanını yazıyor aslında.

Dünya Ağrısı, Ayfer Tunç, Can:
Bir Anadolu kasabasının hikâyesini anlatırken, toplumsal hafızamızın, cinnetlerimizin ve linç geleneğimizin romanını yazıyor Tunç.

Elli Belirsiz, küçük İskender, Sel:
30 yaşınki küçük İskender’in 50 yaşındaki İskender Över’e hediyesi. İyi şair küçük İskender’in kendi şiirlerinden seçtiği 50 şiir, onun hem hayatını, hem şiir dünyasını, hem de 50 yılın Türkiyesi’ni resimliyor.

Türkiye’de Yazınsal Bilincin Oluşumu, Hasan Bülent Kahraman, Kapı:
Prof. Dr. Hasan Bülent Kahraman’ın Türkiye’de modern kültürün oluşumuna yönelik incelemesinin ikinci kitabı. ilkinde görsel bilinci ve bu alandaki sanatları incelemişti, şimdi de edebiyata eğiliyor. Tanzimat’tan günümüze Türk edebiyatındaki gelişmeleri ve toplumdaki yerini inceleyen kitap, yılın en önemli telif incelemelerinden biri.

Tanrı’nın Ölümü ve Kültür, Terry Eaglaton, Yordam:
Eaglaton’ın kitabı 11 Eylül sonrasını sorguluyor. Dinler arası çatışmaların yükselmesine şaşıranlara, Eagleton hem dinin toplum ve iktidar için anlamını hatırlatıyor hem de din dışı seçeneklerin düştüğü zaaflara işaret edip sıkı bir eleştiriye girişiyor.

İstanbul’da Kedi, Gündüz Vassaf, YKY:
Gündüz Vassaf’tan Türk edebiyatında örneği pek olmayan bir kitap, bir şiir roman. Üstelik konusu kediler.

Osmanlı Mutfak İmparatorluğu, Priscilla Mary Işın, Kitap Yayınevi:
Işın, Osmanlı mutfağının izini farklı coğrafya ve kültürlerde de sürüyor, çokkültürlü etkileşimi ortaya seren bir araştırmaya imza atıyor. Yeme içme kültürü ve onun tarihi hakkında pek çok ilgi çekici bilgiyi de içeren iştah açıcı bir kitap.

İstanbul’un Kaybolan Ahşap Konutları, Reha Günay, YEM:
Reha Günay İstanbul’un hatıralarda kalan ahşap mimarisini kayda geçirmiş. Yıllarca bu yapıların fotoğraflarını çekerek oluşturduğu müthiş arşivi araştırmasıyla zenginleştirip çok önemli bir kitaba imza atmış. Sadece sarayların ya da konakların değil, sıradan İstanbul ahalisinin oturduğu o ahşap konutların kitabı bu…

Mim Savaşları, Kalle Lasn- Adbusters, Metis:
Paraya, kredi kartına, iktidarların yalanlarına mesafesini koyan kitap, daha az tüket diyor. Alternatifin inşasını anlatırken başka bir dünyanın mümkün olabileceğinin altını çiziyor.

Aydaki Adam Tanpınar, Nazlı Eray, Doğan:
Eray ustalığını bir kez daha kanıtlıyor bu romanla. Onun Tanpınar’ı geçmişte saklı. Boğaz erguvanlarının altında yürürken aşk hayalleri kuran, Beyoğlu’nda Narmanlı Yurdu’nda eski bir hapishaneden bozma rutubetli bir odada en güzel eserlerini yazan, güzel kadınlara hayran, parasız, bir türlü iki yakası bir araya gelmeyen, tozlu pabuçlu “Kırtıpil Hamdi”.

Renksiz Tsukuru Tazaki’nin Hac Yılları, Haruki Murakami, Doğan:
Murakami bu kez “kader” ile oynuyor. Yazarın kahramanı 30’lu yaşlarında amaçsız bir adam olan Tsukuru Tazaki. Tsukuru kaderinin gizemini çözmek, içindeki iflah olmaz yaranın kaynağına inmek için büyük bir yolculuğa çıkıyor. Onunla birlikte okur da elbette.

Kapital, Thomas Piketty, İş Bankası:
Thomas Piketty’nin kitabı çok tartışıldı. Bill Gates de konuya blogunda yayımladığı yazıyla dâhil oldu. Sözü ona bırakalım: “Servet ve eşitsizlik üzerine tartışmalar bol miktarda partizan enerjisi üretmiş durumda. Bu konuda sihirli bir çözümüm yok. Ama biliyorum ki Piketty’nin yapıtı kusurlarıyla bile olsa en az bu enerjiye eşdeğer miktarda ışık tutuyor.”

Deniz Gürsoy’un Gastronomi Tarihi, Deniz Gürsoy, Oğlak:
Deniz Gürsoy, kendi coğrafyamızdan bakarak dünyanın yeme içme tarihini anlatıyor.

Chew, John Layman, çizen: Rob Guillroy, Marmara Çizgi:
Chew, son yıllarda “modern refah” toplumlarını gittikçe daha fazla pençesine alan yiyecek paranoyasıyla bir güzel dalga geçiyor. Üstelik bunu fantastik polisiye türü bir çizgi roman olarak yapıyor.

Mastürbasyon İlmi Üzerine, Mark Twain, Altıkırkbeş:
Usta hicivci Mark Twain’in Viktoryen sansürün hışmına uğrayan uzun makalesi neredeyse bir asır boyunca görmezden gelindi. Erkek cinselliğinin nasıl baskılandığı konusunda değişik bir okuma.

Yirmi Birinci Yüzyılda Türkiye’de Yahudiler, Marcy Brink Danan, Koç:
Türkiye’yi bir hoşgörü diyarı olarak resmeden popüler ideolojinin çelişki ve boşluklarında bir keşif seferi. Yahudilerin farklılık ve gerilimlerle nasıl başa çıktıklarının hikâyesi.

Uzakta, Mine Soysal, On8:
Yaşıt fakat sınıfsal konumları çok farklı iki genç Dünya’yla Erdo. Aynı “yurt”ta birbirine “öldüresiye” karşıt dünyalarda yaşamaya yazgılı, iki gencecik insan!

Modern Bireyciliğin Mitleri, Ian Watt, Boğaziçi Üniv.:
Her biri başlı başına dünya klasiği olmuş, neredeyse bütün dillere çevrilmiş eserler nasıl birer mite dönüştü? Watt, derinlemesine analiz ediyor.

Ömrün Gecesinde Sükût, Murat Koç, Dergâh:
Koç, Ahmet Hamdi Tanpınar araştırmalarını, önemli ve pek işlenmemiş konuları irdeliyor. Tanpınar’ın kişisel dünyasına göndermelerle yazarın mektuplarını, güncelerini okura açıyor. Gerçek bir Tanpınar kılavuzu.

Ben, Malala, Christina Lamb, Malala Yusufzay, Epsilon:
2014 yılında Nobel Barış Ödülü’ne layık görülen Malala Yusufzay’ın yaşamı tüm dünya kadınlarının örnek alacakları bir ders niteliğinde. Özellikle kadınların eğitim hakkının tartışıldığı coğrafyalarda.

Yaratıcı Reklamcılığın Temelleri, Caroline Barfoot, Ken Burtenshaw, Literatür:
Yaratıcı Reklamcılığın Temelleri’nde, dünyanın en önemli reklam kampanyalarından bazılarının nasıl oluşturulduğu ayrıntısıyla anlatılıyor.

Vahşi Şeyler Ülkesinde, Maurice Sendak, Can Çocuk:
Hikâyenin ve resmin birlikteliğiyle büyüyen kitaplardan.Sendak’ın 1963 yılında yazdığı kitap çocuk edebiyatının vazgeçilmezlerinden.

Dert Dinleme Uzmanı, Adalet Ağaoğlu, Everest:
On sekiz yıl aradan sonra Adalet Ağaoğlu, okurun kucağına bir roman bırakıverdi. Hem de Türkiye Cumhuriyet’inin ince ince analizini yapan bir roman.

Tercüman, Süreyyya Evren, Doğan:
Üst ve alt anlatıları sevenleri tam on ikiden vuran bir roman. Körlemesine Randevu adı verilen bir “ilişki” organizasyonundan Jön Türkler hakkında tuhaf hikâyelere, o güne dek görülmemiş tipte bir örgüt yaratma niyetinden oyuncak üretimine dek değişik boyutlarda sürüp giden bir Evren kitabı.

Twitler ve Sokaklar, Paolo Gerbaudo, Agora Kitaplığı:
Sosyal medyanın toplumsal mücadeledeki yerini konuşuyoruz özellikle son iki yıldır. İşte tam da bu konu üzerine iyi bir kitap. Mısır devrimi, İspanyol Öfkelileri ve ABD’deki İşgal Et hareketinden yola çıkan Paolo Gerbaudo, Facebook ve Twitter kullanımının yeni eylem biçimleri ile sosyal medya arasındaki ilişkisini irdeliyor.

Kahramanın Yolculuğu, Volkan Yücel, Bilgi Üniv.:
Yücel, suç dizi ve filmlerinin kahramanlarının GBT’sini çıkarmış. Biz bu dizileri, filmleri neden izliyoruz? Sorunun cevabı kitapta. Kitap aynı zamanda cinsiyetçiliğin deşifresi.

Yüzbaşının Oğlu, Nedim Gürsel, Doğan:
Radikal Kitap’a verdiği röportajda şöyle diyordu Gürsel: “Ben suya da sabuna da dokunmak, hatta dokunmak bir yana, hamama girip terlemek istedim. Bu amaçla yazdım Yüzbaşının Oğlu’nu.” Yarattığı öfkeli kahramanıyla otoriteye meydan okuyordu.

Simone de Beauvoir, Gönül Bakay, Bahçeşehir Üniv.:
Modern feminizmi temellendiren Fransız filozof Beauvoir’ın düşünsel yaşamı ve özel hayatına dair hayli kapsamlı bir arşiv çalışması.

Sandalda Bir Çocuk ve Bir Ayı, Dave Shelton, Mavibulut:
Bir çocuk kitabının ve hayal gücünün nelere kadir olduğunun ispatı. Nerede olduğunuzu bilmiyorsanız hatta nereye gittinizi de bilmiyorsanız bu kitap tam size göre. Yolculuk üzerine düşünmek için şahane bir fırsat Dave Shelton’ın kitabı.

Balkıs, Garbis Cancikyan, Haygazun Kalustyan, İş Bankası:
İş Bankası Kültür Yayınları’nın Kayıp Şairler dizisi başlı başına edebi bir hizmet. Balkıs, bu seriye dahil olan bir kitap. Orhan Veli, Melih Cevdet Anday ve Oktay Rifat. Garip ile ölçüsüz, uyaksız yeni bir akım başlatmışlardı. Herkes onları konuşuyordu. Bu, buzdağının görünen kısmı. Görünmeyen tarafta ise iki Ermeni şair vardı: Garbis Cancikyan ve Haygazun Kalustyan. Bu kitap bize bu iki şairi tanıtıyor.

Mübarek Kadınlar, Gaye Boralıoğlu, İletişim:
Adından da belli olduğu üzere kadın öyküleri anlatıyor Boralıoğlu. Yazarı kitabını “bir biçimde elini tutmak, başını okşamak istediği kadın karakterler üzerine” kurguladığının altını çiziyor. Kadın olma durumunun nelere sebep olabileceğine her gün farklı şekilde şahit olduğumuz bir memlekette okunması gereken bir kitap.

Rüyası Bölünenler, Yavuz Ekinci, Doğan;
Ekinci, dağa çıkan kardeşini aramak için yıllar önce kaçtığı memleketine dönen İsmail’in hikâyesini hem psikolojik hem de kutsal hikâyelerle örülü bir şekilde anlatıyor.

M. Kemaleddin’in Meraklı Romanları, Kolektif, Labirent:
Hiç kuşku yok ki M. Kemaleddin, edebiyat tarihimizin en esrarengiz isimlerinden biri. Osmanlı döneminde yaşamış bir memur olduğu yönünde rivayetler var. M. Kemaleddin kitapta, döneminin okurunun merak, korku ve heyecan duygularını kışkırtmayı hedeflemiş.

Sonsuzluk ve Bir Günlük, Petros Markaris, İstos:
Theo Angelopoulos’un yönettiği Altın Palmiye ödüllü Sonsuzluk ve Bir Gün’ün ortak senaristi Petros Markaris’in Theo’yla tatlı-sert iddialaşarak tuttuğu senaryo günlüğü  sinema hakkında önemli bir kaynak. Kitabın dostluk üzerine de kıymetli bir okuma olduğunu hatırlatalım.

Yüklük, Ahmet Büke, Can:
Öykülerindeki edebiyat işçiliği okurun her zerresine nüfuz eder. Edebiyatındaki sadeliğin derinliği etkileyicidir. Yüklük, yazarın tüm bu özelliklerinin artarak ve ustalaşarak devam ettiği bir kitap.

Üç Renkli Deniz, Walyy Lamb, OkuyanUs:
Sıradışı bir ressam olan Annie Oh, hemcinsi Viveca’ya âşık olunca olaylar içinden çıkılmaz bir hal almaya başlar. Çünkü Annie hem ailesinin yaşantısını alt üst edecek hem de ailenin sırları bir bir ortaya dökülecektir.

Tanrılar, Akif Pirinçci, Aylak:
Tanrılar, Akif Pirinçci’nin ünlü kedi serisinin sekizinci romanı. İlk kez 1989’da, Felidae romanında okuyucuyla buluşan bu sevimli, akıllı ve hınzır kara kedi öyle sevildi ki, Pirinçci’yi “kedi polisiyeleri” dizisi yapmaya yöneltti.

Monogram Cinayetleri, Agatha Christie, Sophie Hannah, Altın:
Agatha Christie’nin ünlü kahramanı Hercule Poirot, elbette ki esrarengiz bir cinayet vakasıyla tekrar sahnede! Sophie Hannah’nın Agatha Christie Vakfı’nın onayıyla kaleme aldığı romanda Poirot’nun maceralarını okumak oldukça keyifli.

Anlat Bakalım, Chuck Palahniuk, Ayrıntı:
Dokunduğu her tabuyu paramparça etmeye alıştığımız Chuck Palahnuik, bu kitabında okurunu Hollywood’un ışıltılı dünyasına ve bir o kadar da karanlık sahne arkasına götürüyor.

İstanbul Mayısta Bir Akşamdı, Selim İleri, Everest:
Selim İleri’nin anlattığı İstanbul’u okumayanın hayatında bir şeylerin eksik olacağını söylersek abartmış olmayız. İnci Enginün şöyle diyordu İstanbul Mayısta Bir Akşamdı için : “İleri ne kelimeleri tesadüfen kullanan bir yazardır, ne de kelime istiflerini. Okurunda, bazıları çok vurucu olan etkileri uyandırmasını iyi bilir. İstanbul’u çok seven ve onu köşe bucak tanıyan, iliklerinde hisseden Selim İleri, bu belirli zamanda ve mekânda neyi hatırlıyor ve kime neyi hatırlatmak istiyor? ”

Türkçenin Dudaklarısın Sen, Enver Ercan, Varlık:
Enver Ercan’a Necatigil Şiir Ödülü getiren Türkçenin Dudaklarısın Sen, insanın kendi içine dönüp bakmasına neden olan bir kitap. Yayıncılığı ve dergiciliği hep ön planda olsa da, “Bir gün bir rüya gördüm ve bu şiirler ortaya çıktı” diyen Enver Ercan’dan yeni kitaplar bekliyoruz.

Kerr, Tayfun Pirselimoğlu, İthaki:
Tayfun Pirselimoğlu, 2005’te Kayıp Şahıslar Albümü romanıyla başladığı Türkiye alegorisini Kerr’le sürdürüyor.

Handan, Ayşe Kulin, Everest:
Ayşe Kulin’den karşısına çıkan her güçlüğe, her şarta göğüs geren ve asla pes etmeyen bir kadının, Handan’ın sıradışı öyküsü…

Abim Deniz, Can Dündar, Can:
Deniz Gezmiş’in ailesi anılarını, mektuplarını, fotoğraflarını bu kez onu onların yaşadığı gibi tanıyalım diye Can Dündar’a açtı. Kardeşi Hamdi Gezmiş anlattığı, Can Dündar yazdığı kitap, Denizler’in tarihine yakından bakıyor.

Son Akşam Yemeği, Yücel Kayıran, Metis:
2005 Altın Portakal Şiir Ödülü’nü kazanan Yücel Kayıran, Son Akşam Yemeği’nde bir “hesaplaşma”ya çağırıyor hepimizi. Ailemizden ülkemize, inançlarımızdan düşüncelerimize uzanan bir hesaplaşma bu…

Kafamda Bir Tuhaflık, Orhan Pamuk, Yapı Kredi Yayınları:
Nobelli yazarı altı yıl sonra yeniden okuma keyfi. Orhan Pamuk, İstanbul sokaklarındaki gezintisini bozacı Mevlut ile sürdürüyor.

Gölgeler ve Hayaller Şehrinde, Murat Gülsoy, Can:
Sedat Simavi edebiyat ödüllü romanında Gülsoy, okuru 1900’lerin başlarında, II. Meşrutiyet’in hareketli yıllarında, sürükleyici bir hikâyenin peşinden Pera’da, Üsküdar’da, Kandilli’de ve Moda’da dolaştırıyor.

Doğa Tarihi, Hakan Bıçakcı, İletişim:
Metropol tekinsizliğine bir kadının gözünden bakıyor Bıçakcı. Plaza-site-alışveriş merkezi üçgeninde sıkışmış hayatları anlatan bir distopya.

Ansızın Günbatımı, Ayşe Sarısayın, Can:
Sarısayın’ın romanı, kardeşler ve anne-kız arasındaki dengeler üzerine kurulu. Birçok domestik konuyu kendine has bir titizlikle ele alıyor.

Uzak, Shaun Tan, Desen:
Her faninin görmesi gereken bir kitap. Avustralyalı çizer-yazar Shaun Tan’in kitabında hiç yazı yok. Tan görselin diliyle ve büyüsüyle muhteşem bir hikâye anlatıyor.

Çellocu, Ercüment Cengiz, Everest:
Ercüment Cengiz, ikinci romanında da müzik eksenli bir altyapı oluşturup Osmanlı’nın modernleşme çabalarının yoğun olduğu dönemi, en önemli müzikal olaylar etrafında kurgulamış.

Pariste Bir Türk Ressam, Hıfzı Topuz, Remzi:
Hıfzı Topuz’un odağında bu kez Fikret Muallâ var. Muallâ’yı delirten özgürlük kısıtlayıcı zihniyet, bir bakıma Cumhuriyet’in sanatı kısıtlayışının tarihi.

Emanet Şehir, Levent Cantek – Berat Pekmezci, İletişim:
Bu bir Ankara hikâyesi ama sadece Ankara’ya dair bir hikâye değil anlatılan. Gözden düşen bir kent ile başarısız bir yazarın makûs talihi bir noktada kesişiyor. Son yıllarda gittikçe zenginleşen çeviri grafik roman külliyatına “yerli” bir katkı.

Cetvelle Çizilmiş Dağınıklık, Ali Özgür Özkarcı, 160. Kilometre:
Dönem değerlendirmelerinin iyice azaldığı günümüzde Özkarcı’nın kitabı sıkı bir dönem metni.

Alandaki Park, Adnan Özyalçıner, Evrensel Basım:
Gezi Direnişi’ni bir de 1950 kuşağının bir ustasından, Adnan Özyalçın’ın kaleminden okuyoruz. Özyalçıner’in kitabı, Doğan Hızlan’ın deyişiyle, “günceli öyküleştirmenin ne kadar ustalık istediğinin” ispatı niteliğinde.

Aşevi, Hacıbeyzade Ahmed Muhtar, Ruhun Gıdası Kitaplar:
Doğan Hızlan kitabı şöyle değerlendirmişti: “Aşevi kitabını “yemek kültürü ile ilgili her şey”i bir araya getiren önemli bir kaynak kitap olarak görmek gerekiyor. Bunun içine düğün, şölen yemeklerinden çorba tariflerine, temizlikten dengeli beslenmenin önemine, vücudun ihtiyacı olan besin değerlerinden hangi yemekte/sebzede ne kadar oranda ne bulunduğuna, gıda türleri, düzenli bezlenmenin püf noktaları, çiğnemenin yararlarına kadar “yemek” ile alakalı her maddeye değiniyor. Hal böyle olunca, zengin içerikli bir kitap ortaya çıkıyor.”

Çaresizlik Kuyusu, Lydia Millet, Kolektif:
Hayvanlar ve onlarla kurduğumuz ilişkiye dair durup tekrar düşünmemizi sağlayan bir kitaptı Çaresizlik Kuyusu. Lydia Millet  insan-hayvan ilişkisine dair on öyküsünde; bilimsel deney uğruna deliye dönen maymunları, mucit-tüccarların egosuna kurban edilen filleri, ve insanın kendi vahşiliğini sergileyen diğer canlılarla temasa geçtiği anlara dair öyküler.

Ölü Reşat, Aslı Tohumcu, Doğan:
“Bu kez eğlenmeye karar verdim” diyerek biraz da kalemindeki mizah yönünü göstermek istercesine anlatan Aslı Tohumcu’nun bunu yapabildiğinin ispatı Ölü Reşat. Ruhlar âleminde sırasına “kaynak” yapılan Reşat’ın, hakkı olan bedeni geri almak çabasının belki de çağdaş fantastik anlatısı.

Köpekler İçin Gece Müziği, Faruk Duman, Can:
Kendisiyle yapılan bir söyleşide “tamamen doğanın konuştuğu bir metin hayal ediyorum,” diyordu Faruk Duman. Yılın en iyi romanlarındandı!

Kıyıya Vuran Kız, Stefan Boonen, Hayy:
Birgün tuhaf bir “masal kasabasının” kıyısına vuran kızın masalı. Sadece hikâyesiyle, kahramanlarıyla, olaylarıyla, her okumada önümüze açılan yeni kapılarıyla ve en önemlisi metinle aynı etkiye sahip görsel yönüyle de “çağdaş çocuk yazını”ndan klasikleşecek bir çağdaş masal!

Üstü Kalsın, Cemil Kavukçu, Can:
Cemil Kavukçu ve ustalığını kim bilir kaçıncı kez ispatladığı öyküler toplamı Üstü Kalsın. Yine Kavukçu’nun kasabalarındayız, yine fantastiğin eşiğindeyiz, yine ‘bugün’ü görüyoruz, yine kendi halinde adamlar ve kadınlar var, doğa da.

Maktulün Şansı, Algan Sezgintüredi, April:
Yazarı Algan Sezgintüredi’ye Dünya Kitap Jürisi tarafından Yılın Polisiye Yazarı ödülünü kazandıran bir roman Maktulün Şansı. Vedat Kurdel ve Tefo (Tevfik Dağdelen) ikilisinin yaşadığı maceraları bizzat Vedat Kurdel’in kaleminden okuduğumuz hikâyenin beşinci kitabı, iyi de bir başlangıç olabilir aynı zamanda.

Dalgınlık Kursları, Enis Batur, Kırmızı Kedi:
Enis Batur nasıl ve neden bu kadar çok kitap yazıyor, yayımlıyor diye hayıflanan, bunu nedense bir eleştiri olarak öne sürenlerin bütün cevapları bulabilecekleri bir kitap Dalgınlık Kursları.

Haw, Kemal Varol, İletişim:
Ödül almamış olsaydı, yılın hakkı yenen kitabı olurdu belki de! Ama Cevdet Kudret Edebiyat Ödülleri seçiciler kurulu Haw’ı ödüle değer bularak, hakkını teslim ettiler! Türkiye’nin doğu ve güneydoğusunda onlarca yıl yaşanan ve izleri daha uzun yıllar silinemeyecek olan “savaş”ı alegorik bir dille köpeklerin gözünden anlatan Varol, toplumsal tarihimize de not düşüyordu aslında.

Deccal’in Hatırı (Sevinç Kuşları 1) – Kısas (Sevinç Kuşları 2), Sezgin Kaymaz, İletişim:
Ankara’ya gerçekten Angara dendiği günler. Bugün bütün ülkede yaşanan “dönüşüm”ü, Ankara’nın Maltepesi’nden anlatıyor. Tabii cinayetlerin işlenip, travestilerin dövüldüğü karanlık arka sokaklar da var, mahallenin emlakçısı, muhtarı da! Aşk da var, Sezgin Kaymaz fantastiği de! Üçlemenin ilk iki kitabı bu yılın iyi romanlarındandı.

Hızımızı Tadacaksınız, Dave Eggers, Siren:
2000’lerin Yolda’sı olarak değerlendirilebilir Hızımızı Tadacaksınız. İkisi de yolu, yolda olmayı, yola çıkmanın herhangi bir sebepten değil sırf yolun kendisini yaşamanın hikâyesidir.

Korkağın Türküsü, Necati Tosuner, İş Bankası:
Kasırganın Gözü’nde camın kenarında bir koltuğa sinmiş anlatıcı Susmak’ta ayağa kalkmış evin içinde voltalıyordu. Necati Tosuner üçlemesinin son kitabı Korkağın Türküsü’nde anlatıcısını balkona çıkarıyor ve bütün bir memleketin hikâyesini yazıyor. İsyanını şiirsel bir biçimde dile getiriyor.

Kamçatka, Marcelo Figueras, Doğan:
Bu romanında adeta harikalar yaratıyor Marcelo Figueras. Arjantin’de gerçekleşen askeri darbenin kendisini değil karanlığını anlattığı romanında, o yıllarda hayatı bambaşka bir hale gelen çocuk kahramanın gözünden çamurlu postalın izini görüyorduk.

Beyefendiler, Gonçalo M. Tavares, Kırmızı Kedi:
Türkçeye çevrilen ilk kitabı Kudüs’te nasıl usta bir romancı olduğunu görmüştük Tavares’in. Saramago’nun “insanın onu yumruklayası geliyor” sözleriyle övdüğü yazar, Beyefendiler adlı romanında Portekiz usulü bir Oulipo romanı icra ediyor! Bay Valery, Bay Henri, Bay Brecht, Bay Juarroz, Bay Calvino ve Bay Walser adlı kahramanlarının destansılıktan uzak efsanevi yaşantılarını anlatıyor.

Antabus, Seray Şahiner, Can:
Yola öykü ile çıkan Seray Şahiner’in ilk roman durağı oldu Antabus. Üçüncü sayfaların ölümsüz ve isimsiz insanlarını alıp yine ölümsüz ve isimsiz bir roman kahramanına çeviriyor Şahiner.

İki Şiir Arasında, Yekta Kopan, Can:
İsmini anımsatırcasına iki Yekta Kopan dönemini bir araya getiren bir kitaptı İki Şiir Arasında. On yıl öncenin, internette yayımlanan öyküleri ve bugünün kimi dergilerde kimi ilk defa okurla buluşan öykülerini bir araya getiriyordu.

Aşı, Ebru Ojen, Raskol’un Baltası:
Hayali bir devletin, ülkenin doğusunda aşı yoluyla gerçekleştirmek istediği doğum kontrolünün köylerde, kasabalarda, kentlerde daha doğrusu tek tek zihinlerde yarattığı korkuyu evrensel kültürel unsurları romanında ustaca kullanarak anlatıyordu Ojen.

Sahilden Bostancı, Gül Ersoy, Sel:
Bu sene kıpır kıpır bir sene geçiren Türkçe öykünün okuru mutlu eden ilk kitaplarından biriydi Sahilden Bostancı. Dergileri takip etmeyenler için “yeni imza”ydı Gül Ersoy.

Tanzimat ve Edebiyat, Fatih Altuğ, Mehmet Fatih Uslu, İş Bankası:
İlk romanların, ilk çevirilerin, gazetelerin yazılıp yayımlandığı yıllar. Ama birkaç milleti bir arada yaşatan kozmopolit İstanbul’da ve elbette imparatorlukta, aslında ilklerin ve daha birçok şeyin sandığımız gibi olmadığını gösteriyordu, alanın uzman isimleri.

Pala Hayriye, Figen Şakacı, İletişim:
Bugünün Pala Hayriye’sinin hikâyesi aslında Bitirgen ile başlamıştı. Figen Şakacı, evin-mahallenin içinde hapsolmuş Bitirgen’in 80’li yıllardaki çocukluğunu ve darbenin gölgesi düşmüş 80’li yılların çamurlu hikâyesini anlatıyordu.

Daha Ne Olsun, Kurt Vonnegut, April:
Türkçede ilk defa okuyacağımız bir Kurt Vonnegut kitabı! Büyük ustanın farklı zamanlarda ve üniversitelerde yaptığı mezuniyet konuşmalarını bir araya getiriyor. Vonnegut, elindeki diplomaya bakıp “şimdi ne olacak” diye soran genç dimağlara, “bırak diplomayı bir kenara, önce insan ol” diyerek söze giriyor. Edebiyattan, sanattan, bilimden, tarihten kısaca hayattan söz ediyor ve son kez yine hatırlatıyor: “önce insan olun.”

Refik Halid Karay tüm yazıları serisi, İnkılap:
Türk edebiyatının usta kronikçisi Refik Halid. Müthiş bir anlatıcı, kıymeti bilinmeyen bir edebiyatçı. Biraz da siyasi talihsizliğinin etkisinden hakkı kolayca yenmiş bir ad. Türkiye’nin, bugünkü Türkiye’nin hatta “Yeni Türkiye”nin bile ne olduğunu onun yazdıklarından öğrenebilirsiniz. Bütün eserleriyle, ama bilhassa Memleket Yazıları ile bu ülkenin mayasını gözler önüne seriyordu Refik Halid Karay.

Kahraman Köpekler, Mario Bellatin, Notos:
Meksikalı usta yazar Mario Bellatin’in tuhaf, okura sorular sorduracak romanı Kahraman Köpekler.  Topu topu yetmiş sayfada, birer paragraflık bölümler halinde, birkaç kişiden oluşan şahıs kadrosuyla muazzam bir roman yazıyor Bellatin. Hareketsiz bir adamın ve otuz Belçika Malinois çoban köpeğinin gözünden Latin Amerika’nın belki de dünyanın geleceğini anlatıyor.

Beş Parasızdım ve Katilimi Arıyordum, Derviş Şentekin, Kırmızı Kedi:
İlk kitabın sonunda kahramanımızı ölümle burun buruna geldiği anda bırakmıştık. Havadaki mermilerin bedenine saplanmasıyla başlıyor ikinci kitap. Sonra barut kokusu dinmeden gerçekleşiyor her şey. Şentekin; polislikten atılmış isimsiz kahramanı ile bu kez macerasının politik yönünü de açıkça öne çıkarıyor…

Doku, Cem Kızıltuğ, Timaş:
Bir çizgi-yazı kitabı Doku. Hepsi Cem Kızıltuğ imzalı. Bir sayfasında özgün çizimi karşı sayfasında ise özgün metni ile yazının ve çizginin birbirini tamamladığı denemeler toplamı. Hepsi okura özel mektuptu sanki…

Wittgenstein’ın Metresi, David Markson, Jaguar:
Yayımlanmadan önce 54 kez reddedilerek özel bir rekoru elinde tutan bir roman bu. Olağanüstü bir anlatım! Roman boyunca kendi kendine konuşarak, kendi kafasındaki sanatçılarla ve filozoflarla dolu ütopyayı anlatıyor bize. Dünya edebiyatı için birkaç açıdan sarsıcı bir metin. Elbette yılın en iyilerindendi.

Saçında Gün Işığı, Jhumpa Lahiri, Domingo:
Üç nesil ve iki ülkeye yayılmış bir hikâye anlatıyor Jhumpa Lahiri. Politik şiddetin kırdığı kardeşlik ve aile bağlarını, savrulan hayatları hüzünlü ve bir o kadar da büyüleyici bir dille anlatılmış bir roman okumak için…

Kendi Gecesinde, İnci Aral, Kırmızı Kedi:
İnci Aral yeni romanında çelişkileriyle bir Türkiye resmi çizerken ülkedeki kirlenme ve ayrışmalar sürecinde, yaşamın anlamı, mutluluk arayışı ve aşka yakından bakıyor.

Deliduman, Emrah Serbes, İletişim:
Emrah Serbes, içimizden bir kahramanla, Çağlar İyice’yle tanıştırıyor bizi. Çağlar’ın tek derdi vardır: Kız kardeşi Çiğdem’i meşhur etmek. Serbes, kenarda bırakılmışlardan Gezi’nin isyancılarına, ağız dolusu küfredenlerden ağlamamak için yumruğunu sıkanlara gerçek bir Türkiye manzarası sunuyor.

Sonun Geldi Sevgilim, Tuna Kiremitçi, April:
Sonun Geldi Sevgilim, alıştığımız Tuna Kiremitçi romalarından oldukça farklı bir kitap. Kiremitçi’nin, “Nasıl bu hale geldik, bir çıkış yolu yok mu?” sorusunun yanıtını da aradığı keyifli bir roman…

Galiz Kahraman, İhsan Oktay Anar, İletişim:
Doğma büyüme Kasımpaşalı olan İdris Âmil, temsil ettiği insanlık gibi, kısa yoldan ün ve para kazanmak heveslisidir… Galiz Kahraman, İhsan Oktay Anar romanlarını sevenlere…

Sakız Sardunya, Elif Şafak, Doğan Egmont:
Bu yılın sürpriz kitaplarından birine imza attı Elif Şafak ve bir çocuk kitabı yazdı. Dostluk, paylaşım, hayal gücü, kitap ve doğa sevgisinin işlendiği Sakız Sardunya, keyifli bir okuma süreci vadediyor.

İZDİHAM
RadikalKitap