14 Nisan 2016

Mazlum Mengüç, İncinince kırılsın diye mi vardır bilekleri insanın?

ile izdiham

Biri bunu açıklasın da artık gideyim diye geldim.
Birinin birine değdiği bir yer varmış buralarda.
Birinin elini tutmaktan yapılmış bir dünya dediler.
Hiç yoktan, bir iç çekme biçimi değil bir yer
Mutluluk en çok hafta sonları açık,
Anneler öyle üzgün gülmezmiş üstelik.
O birinin birine birdenbire yalnızlık
bulaştırmayacağı bir yer; buralarda.
Biri açıklasın burayı
Korkmayın korkmayın kalmayacağım yalnızlığınızda;
Ayaklarımı gitmeye bağışladım
Korkmayın, gözlerinizle aramda hala bir dünya var
Bıçak gibi bakıyorsunuzdur ama korkmayın,
türlü yaralardan geldimdi ayaklarıma.
Biri beni görsün de kör olayım diye dünya sanki;
Birinin elinden çıkmış gibi bakıyor uzaklara göz.
Sanki bir yutkunmanın elini tutmuş bir gitmek
Sanki dokunsanız o an içim üst üste dağ
Sanki daha çok sevsem, daha çok gidecek içiniz.
vah
vah
vah.

Soru hala yukarda, ben hala burdayım
Biri hala ortada yok
iş mi bu yani
Yoğun istek üzerine kırmızı sevdim diye
turuncu çıkardılar bahtıma.
yine vah
yine vah
Bir biri, iç çekmiş gibi tutuk
Anam avradım olsun biri ayağımı taşa takar gibi,
Mevsimden sıkıldı, binbir çeşit ah topladı bir

ne yani şimdi
O bir ne yapsa da yeri midir
Nereye gitsek hep orada
Nereye gidemesek hep ondan
diye
Şimdi tutup en aşikar yerinden mi kıralım kalbimizi.
gitmeye kendimizden mi başlayalım ilkin.
İlk biz mi parmak kaldıralım kalmaya
Eyvah Eyvah ..

Soru berrak, su kirlenmeye müsait, Allah kerim
Ve yeri gelmişken
aramızda kalsın aramız;
İncinince kırılası bu bilekler senden bana kâr.

Ey körlüğüme renk soran şerh
bulutu ismiyle unutan yağmur
Öldüysen ses ver
Birin birinden geliyorum
Evreka!
Evreka!;

Bir öyledir; merhaba
Bir böyle; gidiyorum.

Mazlum Mengüç

İZDİHAM