10 Mart 2016

İtibar Dergisi 28. Sayısından Mısralar Seçtik

ile izdiham

yılın ilk karına sövüyor dünya
kapıları çarpıp çıkıyorum cümlelerden,
o soruyu buluyorum, koyduğum yerde
bir sis düdüğü gibi, gizli ve aşina:
insanda teselli var mı insana?

Ahmet Murat
(İtibar, 28)

 

onu bir kedi yavrusu gibi attılar
nasıl attılar!
oy küçücüğüm
kucağım buz gibiydi
yaka paça onu kucağıma fırlattılar
alnı burnumda saçları omzumda
d a ğ ı l d ı
dayan ha dayan
güneşe az vardı

Dilek Kartal
(İtibar, 28)

 

herkes galibin peşinden gider, biz ezelî mağluplarız
şimdi neresindeyiz yukardan çekilen karelerin
hiçbir yerindeyiz yerin de toprağın da
bir ırmağa başladık, az özlem çok ayrılıktır yusuf.

Ahmet Edip Başaran
(İtibar, 28)

 

böylece seninledir öfkem ve genişletirim sakinliğimi
gözlerim kara çünkü gözlerimde elleri ekmek tutanlar
ve ben sırtımı dağlarının kıyametine yaslayarak
başa alıp yeniden yeniden yeniden sana gelsem

Büşra Dilek
(İtibar, 28)

 

ben sana bunları anlatsaydım belki de anlardın
kafanı çatlatan bunca saçma şeye gerek kalmadan anlardın
anlatamadım. deneyebilirim ama kitaplara sığmayacak gerçekler var..
tam şimdi metini buraya not düşebilirim, bizim metin’i
ayakkabı boyacısı der geçersiniz.. patlattığı sakız, parlattığı ayakkabıda kalırım ben
dururum öylece durur her şey korna trafik ve cami.

Tuba Kaplan
(İtibar, 28)

 

Hatırla, yıldızlar tafralandığı vakit
çekilecektik şehirden
bütün enseler ikimizden boşalacaktı
aynalara bir ıslık borçlu bütün ikindiler
bütün çiçeklerin
düşünceleri, bütün keder

Mustafa Muharrem
(İtibar, 28)

 

Bir şair biliyorum mezar taşı yok
İki asker arasında resmini gördüm
Tekkeyi ışıtırdı gözünün feri ve şiiri
Hücum marşı çalıyordu tamburla
Sevmeler göğsünde defnedildi

Said Yavuz
(İtibar, 28)

 

günler şafak defterinde birer çarpı
bayram sabahına altı sekiz nöbeti
denk düşer, olmazsa düşürürler

tek lüks fındık kremalı ikram
ve bir kış nöbet tuttu ruhum
ani müdahale mangasında

Suavi Kemal Yazgıç
(İtibar, 28)

 

bu böyle; şimdi birkaç mermi daha süreceğim aklıma
aklım gecenin durmaksızın lanetlediği bir su kuyusuna benziyor
aklımı yüreğime kapatıp gideceğim
durmaksızın yüreğimi baştan çıkaran o sağlık ocağına

peşimde karakollar ıssız kol gücü devletin
peşimde aşağılık insanlar hayvanlar ve bukalemunlar
peşimde durmaksızın siyaha yenik düşen
devletin mor söğütleri

Levent Sunal
(İtibar, 28)

 

İşte böyledir hayat;
Hırsla kanatır insanı tepeden tırnağa bazen
Ya da bir varmış, bir yokmuş gibi
Bir masal gibi
Sanki

Adem Turan
(İtibar, 28)

 

kar toplayan sesinle geldin
yüzünden düşen bir parça tamamladı yapbozu
birlikte sayınca eksik çıktı ömrümüz
sevindim ve göğsümden çıkardım o soğuğu

Sadık Altan
(İtibar, 28)

 

şimdi, kaybolmaya çalışıyorum
elimde haritan –ama macellan
öğretti ki dünya yuvarlak.
ona doğru koşarız aslında
neden kaçarsak..

Muzaffer Serkan Aydın
(İtibar, 28)

 

Yüzümüz Türkiye’ye döner öldükçe Ortadoğu yüzler binler
Dik duran bir Türkiye bekleriz dik durdukça meydanlarımız
Demokratikleşiyor Türkiye gün aşırı paketler uyduruyor
Devletin paketinden şiir çıkmayacak biliyorduk
En fazla sosyal bir proje kapsamında kalıyor sokak çocukları sokak kadınları
Oysa çocuk bir annenin her gün yeniden gündemidir.

Belya Düz
(İtibar, 28)

 

şimdi sen saçındaki okulu hiç dağıtmamışsın ya
kaçtıkça konuyu sana getiriyor yer çekimi
gidiyorsun yine. yaşımla dolduruyorum bu boşluğu da

Fatih Muhammet Atasever
(İtibar, 28)

 

Aklına uçurum takılan adam
koştu ovayı karpuz koyusu
durdu düşmekten sıkılan
kadın ve erkekten mağlup atın burnu.

İlker Nuri Öztürk
(İtibar, 28)

 

Nerede çıplak ayaklı kuşlar
Eşeleyince irkilen topraklar
Çiçeklere derdini anlat, duyarlar
Sanmak geliyor, belki inanmak

Kim küreksiz bir sandal gibi
Tercih etse kıyıya çekilmeyi
Anlatsa o, içinde birikenleri
Korkmak geliyor, belki sarılmak

Yağız Gönüler
(İtibar, 28)

 

insan! senden bahsetmeye gamzelerinden değil omuzlarından başlıyorsam bil ki
sadece anlamak istediğimden: ellerimle yoklaya yoklaya, aralık bırakarak tüm kapıları
tüm zillere basarak, uyandırarak tüm komşuları, deneyerek çözmeyi tüm soruları
çünkü ancak seni, sadece seni anlayarak başlatabilirim kendimin muhteşem yalnızlığını

İsmail Kılıçarslan
(İtibar, 28)

 

bükerek canını
babanın daralan ağrıları geçti
keder de geçecek.

Bünyamin K.
(İtibar, 28)

 

 

Fatmaz Şengil Süzer
İZDİHAM