6 Eylül 2017

Hangi Şairle Çay Nasıl İçilir?

ile izdiham

İsmet Özel: Onunla çay içerken oldukça dikkatli olmalısınız. Çünkü çayı alıp “sen nasıl çay içiyorsun böyle?” diyerek çayı başınızdan aşağı dökebilir. Çay parasını ödemeyi aklınızda geçirmeyin. O varken ağa odur.

 

Sezai Karakoç: Otururken hangi düşüncede olursanız olun kalkarken Yüce Diriliş Partisi’ne üye olmak için izin istemek zorunda kalırsınız. Zerafeti ve inceliği size bunu mecbur bırakır.

 

Ülkü Tamer: Ülkü Tamer çok çay içmez ama o da çok ince biridir. Aniden kalkıp size şöyle diyebilir. Canım çok sıkılıyor, kuş vuralım istersen. Peki siz kuş vurabilir misiniz?

 

Ahmet Telli: Masaya oturdunuz ve çay içmeye başladınız. Size aniden çocuksun sen diyerek kalkıp masadan gidebilir. Siz de arkasından bakakalırsınız.

 

Haydar Ergülen: Haydar Ergülen ile çay içmek için önce onu meşgul bulmamanız gerek. İlk aşamayı geçtikten sonra karşıya geçip orada beklemenizi tavsiye ederiz.

 

Ali Emre: 80’lerde İstanbul’u dinlemek için çok iyi bir tercih yapmak istiyorsanız Ali Emre ile mutlaka çay içmelisiniz. Korkma diye başlayacağı ilk cümlesinden sonra siz artık sessiz bir şairle oturduğunuzu hissedeceksiniz ve şöyle diyeceksiniz? E, kuzum bu şiirleri bu sessizlikte nasıl yazdı ki?

 

Hüseyin Peker: Çay içerken kafayı çok rahat bulabildiği için Hüseyin Peker iyi bir tercih olabilir. Üstelik Peker ile gerçek hayat hikayelerine şahit olabilirsiniz. Dinler ama inanamazsınız tüm olup bitenlere.

 

İhsan Deniz: İhsan Deniz size birçok edebiyat hatırası anlatabilir. Az konuşur ama çok şey söyler. Çok şey söylediğinde artık konuşmak istemediğini anlarsınız ve masadan kalkarsınız.

 

Şeref Bilsel:  Bol Karadeniz fıkraları ve kafa karışıklığına şahit olmak istiyorsanız Bilsel ile mutlaka çay için. Çay içerken onunla arada size öğrencilik yıllarına dair harika anılarını anlatır. Parayı öder, cimri değildir.

 

Ali Ayçil: Ali Ayçil iyi bir çay içicisidir. Günündeyse size hatıralarını anlatır; değilse öğüt verir. Ama emin olun asla sıkılmazsınız oturduğunuz süre içerisinde. Başka bir göze şahit olursunuz onu dinlerken.

 

Ahmet Murat:  Ahmet Murat oldukça sessiz ve sakin biri. Güzel güzel anlatır, siz de güzel güzel dinlersiniz. Az konuşur ama güzel çay içer. Gitar çaldığına dair bir bulguya rastlanmamıştır.

 

Hayriye Ünal: Onunla çay içmeye oturduysanız şiirden konuşmayı göze aldınız demektir. O kadar çok şiir ve edebiyattan konuşur ki içiniz, dışınız şiir olur ama edebiyat olmaz. Çünkü insan şiire dönüşebilir ama edebiyata dönüşemez.

 

Fatma Şengil Süzer: Fatma Hanım size son yazdığı şiir okur. Yüzünüz geçmişten kalan bir aşka dönüşür o okudukça.  Şımartılmamış her yanınızı şımartacak kadar anaçtır ve çok severek kalkarsınız masadan.

 

Bülent Parlak: Bülent Parlak ile çay içmeyi göze almamanızı tavsiye ederiz. Çünkü kafası çok karışıktır ve kendinizi ona o kadar çok kaptırırsınız ki masadan kalkarken otel satın almaya gidebilirsiniz. Bir de ellerini nereye koyacağını bilemeyen birinin ellerini nereye koysa olmadığını Bülent Parlak da çok iyi görürsünüz.

 

Atakan Yavuz: Mutlaka oturmanızı öneririz. Muhabbeti güzeldir, kendisi de güzeldir. Sükunet arayanlar için birebirdir. Çay parasını öderken bile naiftir.

 

Yasin Kara: Yasin Kara pek şiir yazmaz ama bir şair kadar güzel çay içebilir. Öyle anlarda espri yapar ki sigara içiyorsanız küllükte mutlaka sigaranızı unutturur.

 

Dilek Kartal: Tarihte unutulmuş bir türküden çıkmış hanım gibi davranır. Dalgındır epey ama zihin diri. Sırlarınızı anlatmak istersiniz ve kaç çay içtiğinizi unutursunuz.

 

Furkan Çalışkan: Kardeşim ilk kelimesidir Furkan Çalışkan’ın. Son kelimesi de kardeşim olur. Bayramda aramaz pek ama muhabbeti iyidir.  Sıkılmazsınız ve tekrar görüşelim cümlesini mutlaka duyarsınız.

 

Mustafa Akar: İkizleri olduğundan beri onu görmeniz zor olsa da, da ayrı yazılır. Masada çok oturmaz, kalkarken uçak almak istediğini ama ekonominin kötü gittiğini söyler.

 

Onur Bayrak: Ne yapacağınız sorarsınız ama ne yapacağınıza asla cevap bulamazsınız. Hiçbir şeyin cevabını bulmak istemiyorsanız onunla çay içebilirsiniz.

 

Erdem Arslan: Ok yese bile yarasının sızladığını size söylemez. Kendini kalkan eder savaşta. Yüzünde bir gülmek her şeyi güzelleştirir.

 

 

 

Devamını yazacak takatimiz yok; yemin ederim, yok.

İZDİHAM