14 Mart 2017

Ebrar Sünör, Günaydın

ile izdiham

Temiz bir gün bugün, günaydın!
Hece kadar aydınlık ve sabah biraz erken gelmiş gibi
Ve ben tüm ormanları gezip senin kaybolan ayaklarını aramışım bütün gece
Bir küçük el feneriyle
Biraz karanlıkmış ama yine de dolunay varmış
Bilmediğim bir yerdeymişim, yorgun geliyormuş sesim, annem öyle dedi
Dedim annecim ben bütün gece
Çok karanlık bir ormanda dolaştım
Kızım ama sen karanlıktan korkardın
Korkmam anne!

Merhaba
Biraz uzak bir yerlerdeyim
Bak çiçekler nasıl da açmış ağaçlarda daha marttayız
Daha soğuk hava
Günaydın kendini aydınlığa ve heceye inandırmış yorgun ellerim
Günaydın sevgilimin ayakları günaydın
Günaydın korkak tüm taraflarım ve en çok da sana günaydın
Eriyen demir, paslanan çelik, ağzımdaki metalik tat
Sabahın dördünce hızlıca içilen balkon sigarası
Tüm gece peşimi kovalayan rüya günaydın
Huzursuz uyku, yarı baygın yatağımı doğrulttum

babam alnımdam öptü günaydın

Verdikleri yapmacık güllerle parmaklarımı kanatan adamlar, beni sevmediniz
Ki ben gülleri sevmem bilmezsiniz siz
Ama olsun, size de günaydın

Bakın nasıl aydınlık bir gün, bakın
Kanadımda bir bülbül uyanmış nasıl da keyifle kahvaltı ediyor
Nasıl da keyifli su içiyor sevdiğim kadınların mezarlarında ki oyuklardan
Ben gözlerimin altına simsiyah boyalar sürüyorum her gün
Ki karanlığımı ona yorsunlar
Sürme sansınlar

Ama penceremden aydınlık gün
Çünkü yaşamak biraz aydınlık gerektirir
Çünkü sizde bilirsiniz,
Ölmemek bu şehirde başlı başına zaten
Umut etmek demektir.

Ebrar Sünör

İZDİHAM