5 Mart 2016

Dergah Dergisi’nin 311. sayısından seçtiklerimiz

ile izdiham

Ayaklarımızı bağlayıp iplere

Kendi kendimizi astık çocukluğumuzdan
Yakup ve ben
-yakın arkadaş değiliz-

Cengizhan Genç, (Dergâh / Ocak 2016)

 

Kısa süren reklam arası Pazar günleri
Olsun çocukluğa düşürülen kinaye bir rumuz
Mahallemiz yorgun apartmanlar ülkesidir
Dert ve sıkıntıyla dolu bulduğumuz

Mert Mevlüt Gökçe, (Dergâh / Ocak 2016)

 

Beş eksi iki eşittir bir,
Üç eksi beş ise bir kız eder demiştim Elif sana.
Sonuçlarda bir tek ben çıktım. İki bilinmeyenli denklem dedim ya!
Matematik eşittir baba.

Sümeyye Özdemir, (Dergâh / Ocak 2016)

 

İnsanın güç yetiremediği tek gerçek ölümdür. Bu yüzdendir ki hatırlanmak arzusu ile yapılan her şey insanın ölüme meydan okuma isteğini gösterir.

Hatice Büşra Benli, (Dergâh / Ocak 2016)

 

 

Şöyle yazmış İhya’da : “ Musikinin kalp üzerinde hissedilir derecede aşikâr bir tesiri mevcuttur. Musikinin etkisiyle harekete geçmeyen kişinin yaratılışında eksiklikler vardır.

Yağız Gönüler, (Dergâh / Ocak 2016)

 

 

“ Keşke bana böyle tekliflerle gelmeseydiniz “ diye başladı. Şiir seçmek konusunda yumuşaktı fakat şunu söyledi : “ Bazı sayıların şiirsiz çıkmasına katlanabilir misiniz ? “ ( İsmet Özel )

İsmail Kara,  (Dergâh / Ocak 2016)

 

Acının yılgın gücü karşısında göçmen bir haykırış
Bir gizli ukte ve sürgün edilmiş bir şehre varırız
Orada kırmızı bir tarla örter göğsümüzü yahut keder
Darmadağın sözler söyleriz gölgede bir gizli matem tutarız.

Hacer Selçuk, (Dergâh / Ocak 2016)

 

Gönüller yapmağa gelen gönül adamlarının anayasa larında yer alan ilk üç madde şöyledir:

1.      Allah vardır

2.      Resulullah vardır

3.      Celâl içre cemâl vardır.

Mustafa Kara, (Dergâh / Ocak 2016)

 

Bize halkalı şeker, misket, uçurtma getirmeyin. Biz çocuk muyuz ulan.  Bizi, düşman olmayan, kan gölü bulunmayan bir yere götürün.

Mustafa Kutlu,  (Dergâh / Ocak 2016)

 

 

 

 

Beyazıt Bestami Keçeli

İZDİHAM