12 Mart 2016

Berceste Dergisi’nin 146. ve 147. Sayılarından Seçilen Mısralar

ile izdiham

Neler taşımadım kalbime, gece gündüz
Tutsa ellerimden bir kelebek
Kanatlarında ne taşır ki
Kalbimden daha hafif!
Ali Bal
(Berceste, 146)

simdi artık gülüşlerin koyu bir hüzün
sükutların içimi dolduran gam
neyin intikamıdır hayat denilen şey
ecel berat mı
bir anlasam
İbrahim Şahin
(Berceste, 146)

 

Gökler açılsa belki daha gümrah olacak
Şairlerin yüreğini mesken eyleyen aşk
Ahmet Doğru
(Berceste, 146)

 

Kimi tuttun her tuttuğun dilekte
Kimi gördün ağ ayranlı külekte
Murat arıyorsun tüyde telekte
Şakıya şakıya ötmedin gönül
Mehmet Gözükara
(Berceste, 146)

 

Annemin yüreği durmaz yerinde,
Bir gurbet türküsü duyduğu zaman.
Korkarım çökecek günün birinde,
Sürmeli gözüne bir mavi duman.
Yusuf Dursun
(Berceste, 146)

 

Korkuyorum
Sana dair bilmediğim ne varsa
Yabancılardan, aklın karanlık kuyularından
Rüyalarında yanlış olmaktan;  ya eksik ya fazla
O ipekten uzun bir elbise giyiyor
Ben utanıyorum çıplaklığımdan.
A.Binnur Erbağcı
(Berceste, 146)

 

Bilirim bakışından mayalanır güzellik
Eskimez yanlarını sonra melekler bilir
……..
Yürüyüşün hayatın hareket felsefesi
Sözün saklı tadını bir o etekler bilir
Mehmet Aycı
(Berceste, 147)

beni en önce sen savursan göğe ne olur
beyaz atın nefesinden çıkan bir sesle
koşsam yeşile, arkama bakmadan yürüsem
al götür desem ruhumu dilediğin yere
Yusuf Bal
(Berceste, 147)

beni usulca kaldır / intiharın anlam kazansın
gökdelenlerin bodrum katından düşerken
dünden kalma laf var, ısıt / yersen
bu kadar düşünecek çok şey varken
Bülent Gündoğan
(Berceste, 147)

Fatma Şengil Süzer hazırladı

İZDİHAM