Hilmi Haşal, Üçüncü Yaka
Boşuna izlemedi zor harfler zor heceleri geceler gündüzlere çengellenmedi boşuna sanki bir nehir kendinden kendine aktı önce -her nehir gibi- sonra koptu kolları, şaşkın delta […]
Boşuna izlemedi zor harfler zor heceleri geceler gündüzlere çengellenmedi boşuna sanki bir nehir kendinden kendine aktı önce -her nehir gibi- sonra koptu kolları, şaşkın delta […]
Sevgili Yadigâr Kardeşim, Nasıl ve nereden başlayacağımı bilemiyorum. Sen gideli on dokuz yıl olmuş, dile kolay! Günlerin ve güllerin acımasızlığı bir tarafa, yıllar ne de […]
Sonunda farkettiğinde yalnızca trenlerin durmadığı kentleri sevdiğimi bundan sonra unutabileceksin beni anlayabilmek için kim olduğumu gerçekte. Gerçekte kimim anlayacaksın ve ağaç kabuğundan alyanslarla yapıp düğün […]
şairleri öldürsek ne iyi olur sade ve aptal görünürüz belki birazcık ıslatmayan yağmurlukların buruşmaz kumaşların sandırdığı güvenlik sabah şehre giriyoruz, kahramanlar yaşıyor nehirde sıçrayan balıklar […]
Savaş çıktığında Luigi adında bir adam, gönüllü olarak gidip gidemeyeceğini sordu. Herkes onu övdü. Luigi tüfek dağıtılan yere gitti, bir tane aldı ve dedi ki: […]
I bir örnek giysili efendileri beklemekten yorgun fincan gibi turtularının gülümsemesi yani afrikalı artık kimseler gelmiyor; cezayir yabancı dil kursu parmaklarını taklatınca kuşları havalanmıyor bella’nın […]
Bir şeyler düşündükçe dolaşıyor zihni eşyada ve dönüp garipçe eşyaya bakmakta gözleri. Bir şeyler tasarladıkça, dili dönüyor,işte: “Ya Şairân! Ya Hûbân! Titrek sakallı dervişân! Ey […]
Hayalimizdeki ülkede herkes aşırı mutlu. 1. Başbakan, Haydar Baş – Gerek Milli Ekonomi Modeli gerekse Amerika Almanya Çin ve Mançurya ya yaptığı çıkışlarla gönlümüze […]
Zaferin tadını çıkarabilmemiz için ölülerin dirilmesi, yaşlıların gençleşmesi, uzaktaki dostlarımızın dönmesi gerekir. Biz bunun düşünü dar bir çevrede, bizim için bütün dünya sayılan bildik yüzler […]
Şu dünyada düşeceksen yollara, İyisi mi yedi kez doğmaya bak. Bir kez, yangın çıkan bir evde doğ, bir kez, buzdan soğuk sellerde, bir kez, azgın […]
Sanat üstüne bir şeyleri, yalnızlık sözcüğünün ne anlama geldiğini anladığımızda öğrenir gibiyiz. Bu sözcüğü çok fazla kullandık. Yine de, “yalnız olmak”, ne demektir bu? İnsan […]
Üstünüzde bir kayın ağacı. Hafif bir rüzgâr ince dalları sallıyor, yaprakları kıpırdatıyor. Uzaktan yaprakların bu sabit hareketi, ağacın yeşil fonunun önünde yeşil bir kar yağıyormuş […]
Hüsrev kafalı yağmurlar yiyen kadın ve adamlar, bilgi mahkûmları. Her entelektüelin yapay sarayı değil de nedir bilgi? Öyle bir yapay saray ki, görünen yüzünde yoğun […]
Efendim, Evveli, âhiri, zâhiri, bâtını selamlarım. El-Evvelü Allah, El-Âhirü Allah, Ez-Zâhirü Allah, El-Bâtınü Allah. Sâhib’i selamlarım, sağımı, solumu, önümü, arkamı selamlarım. Levlâke sırrının mazharını selamlarım… Hadîce […]
“İnsan kendinden üstün bir şeyin varlığını ve kendi gücünün sınırlarını görmeyi reddettiğinde, daima hayata karşı suç işler: Önce Beytüllahimli çocukların ölüm fermanını veren Herodes, sonra […]
Çok uzaklardan geldik biz, şimdi ardımızda kalan ve içimizde taşıdığımız uzaklardan… Başka bir dilden, birbirini seven ülkelerden geldik. Ve burada, Stockholm’de toplandık, ki bu gece […]
J.D. Salinger, Çavdar Tarlasında Çocuklar “Anlatacaklarımı gerçekten dinleyecekseniz, herhalde önce nerede doğduğumu, rezil çocukluğumun nasıl geçtiğini, ben doğmadan önce annemle babamın nasıl tanıştıklarını, tüm o […]
bir ellerin var demişti, anamın beslediğinden kırk kat daha şevkatle besledi beni. demişti ki bana, seni sevmenin bi tadı var. tatlı mı, tuzlu bilmem. ama […]
Kimim ben? Pek yapmadığım bir şey ama bir atasözüne göndermede bulunabilirim: Gerçekten de, her şey, dönüp dolaşıp şuna varır: Bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu […]
1-Yasemin evlendi. 2-Ben çocukken bir kurban bayramı bize aşağıdaki kartpostal gelmişti: 3-Evladını kaybetmiş bir ana kadar divane adam ise gözlerini göklere dikerek yürümeye başladı. Kararı […]
I. Birbirine sertçe çarpabilen nesneler gibi hürüz. Sonra düşünüyorum, bu bir tercih olmalı. Biz, bu mekan ve zamanda karşılaşmayı tercih ediyoruz, böyle oluyor çok zaman […]
Sisli bir kasım akşamı saat sekizde kentin büründüğü o sessizliğe girmek, genleşen beton kaldırıma basmak, üzeri et kaplı çatlakları adımlamak ve elleri cepte sessizliklerin arasından […]
Köpekler bizi, içimizde kemik olduğu için mi ısırırlar anne? Korkuyorum Anne -Hastayım sana -Geçmiş olsun Ağır Roman İnsanların hayatlarını, bir şeylerden vazgeçmeden değiştiremezsin.. -Kelebek Etkisi- […]
Eyvâh! Ne yer, ne yâr kaldı, Gönlüm dolu âh ü zâr kaldı. Şimdi buradaydı gitti elden, Gitti ebede gelip ezelden. Ben gittim o hâksâr kaldı, […]
Birkaç dakika sonra, artık bedeni görüntüye kapanmış olan Joachim giyinirken kendisi gök gürültüsünün ortasındaki teşhir direğine bağlandı. Başhekim yeniden süt rengindeki ekrana bakmaya başladı ama […]
Bu şehri nasıl yapmışlar böyle üstüste, ne gökyüzü koymuşlar, ne günaydın, ne buldularsa getirmişler…” Turgut Uyar Necip Fazıl, İstanbul’un ‘soylu tarihi’nin iki bahtiyarlık ve bir […]
Seyreltilmiş bir hayatı uyuyorsun; delil gibi kultabağısındır hazzın koynunda istahımı kanırtan bu zalim günah dahil donup kalmışızdır –ben dahil ordayız halatozlu zincir bunağı, versin gitsin […]
yazın mavi akşamlarıyla ineceğim patikalara buğdaylarla bezeli ufak otları çiğneyerek: ayaklarımda o tazelik, aklım bir karış havada bırak yıkasın çıplak başımı rüzgar diyerek konuşmayacağım, düşünmeyeceğim […]
Alnına konsun bu öpüş! Ve, şimdi senden ayrılırken, İtiraf edeyim ki- Günlerimi bir düş Sayarken yanılmıyorsun; Ama, umut gitmişse uzaklara Bir gece ya da bir […]
Kendiyle yüzleşmeyi kim göze alabilir? Elbette sadece değişimi umabilen! Hiçbir şey değişmeyecekse kişi kendisiyle niçin yüzleşsin? Niçin yüzleşmenin o ağır yükünü taşısın? Gerçekliği belleğinde niçin […]
Cehalet mutluluktur diyorsanız lütfen bu metni okumayın ve mutlu mutlu yaşamaya devam edin. -I- 1. Bu deneme, varlık, unutuş ve hatırlayış çevresinde kümelenen bazı kavramları […]
Nerden bilebilirdik Galileo’nun şiirimize bir yerden dâhil olacağını Çatık kaşlarıyla bize bir şeyler anlatan bir dostun varlığını nerden Uzun bir yolu yürüdük onunla ve bunları […]
yeni bir koltuğun döşemelerini sökerim karartmak için odayı; lambanın ağzının etrafında dolaştırdım parmağamı; suyunu çekti dil defalarca: geldiniz ama ben seni bekledim! kurulmuşluğum iyice dinlendirdi […]
Otelde kalan sadece iki Amerikalı vardı. Odalarına gelip giderken merdivenlerde karşılaştıkları insanların hiçbirini tanımıyorlardı. Odaları ikinci katta, denize bakıyordu. Aynı zamanda parkı ve savaş anıtını […]
uzundur gece, uzundur, ölemeyen adam için, uzun süre yalpa vurur çıplak bakışları sokak lambalarının altında, içkili soluğuyla körleşen gözleri ve tırnaklarının altındaki et kırıntılarının kokuları, […]
Çok güzel ilerliyordu kızın kitabı Okur oturur oturduğu yerde, kitap ilerler çünkü Bir fincanın altında, tercihen fincanın renginde Görünmek için bekliyor, keyif verici maddeler listesinde […]
Üç kez seni seviyorum diye uyandım Tuttum sonra çiçeklerin suyunu değiştirdim Bir bulut almış başını gidiyordu görüyordum Sabahın bir yerinden düşmüş gibiydi yüzün Sokağı balkonları […]
Sizin az sonra dinleyeceğiniz soğuk ve ağırbaşlı şiiri, hiç heyecana kapılmadan, haykırarak okumayı düşünüyorum. Size gelince, içeriğine dikkat edin, ve karışık imgeleminizde, bir yüzkarası […]
“İzdiham, 31. Sayısında kapağı okuyucuları istediği şekilde tamamlasınlar diye manşeti siz atın dedi.” İzdiham Dergisi’nin 31 sayısı müthiş bir içerikle okuyucusunun karşısına çıkıyor. Edebiyat dünyasında […]
Seçkin bir kimse değilim İsmimin baş harflerinde kimliğim Bağışlanmamı dilerim 1. ‘Kafkasya’dan esen bir rüzgâr’ın Maraş’taki serinliğidir. Fransızca, Farsça, Arapça bilen; Nakşî tarikatına bağlı, Fuzuli’den […]