Kaan Burak Şen, Uzadiye
Bilmediğimiz bir şey unuttu bizi, bu his garip. Önce ılık ılık ağlayıp gözlerine alıştırıyor. Sonra yetim bırakıyor herkesi. Saçlarımı bozdurup, gençliğimi peşkeş çektiğim dizlerinden öperim […]
Bilmediğimiz bir şey unuttu bizi, bu his garip. Önce ılık ılık ağlayıp gözlerine alıştırıyor. Sonra yetim bırakıyor herkesi. Saçlarımı bozdurup, gençliğimi peşkeş çektiğim dizlerinden öperim […]
Ben, büyümeyi yasaklanmış bir pencerede unuttum. Kambur suların çarşısında kırıldı içimdeki Adem. Hangi kaybolmuş kavmin cesediyse ellerim, inilen sebeplerden çıkaramıyorum kendimi. Bir deliliği, delik deşik […]
Taştın yine deli gönül Sular gibi çağlar mısın Aktın yine kanlı yaşım Yollarımı bağlar mısın Nidem elim varmaz yâre Bulunmaz derdime çâre Oldum ilimden âvâre […]
Arkadaşlarım, Toplumsal devrim, sınıfsal temelleri olan, kesintisiz bir değişme ve değiştirme hareketidir. Çeşitli zorluklarla dolu, uzun, sancılı bir tarihi dönemi kapsar. Acıları, sevinçleri, başarıları, yenilgileri, […]
Önümde yuvarlanıp giden sarı-mavi, süt-beyaz bilyelerimin ardından koştururken vakit öyle hızlı geçmiş ki; Büyümüşüm… Büyümüşsün… Büyüymüşsün… ‘Sur Kent’in lacivert kuytularında oturup sevdiklerimi, çocukluğumu, yaralarımı bir […]
Mehmet Aycı, Sait Faik’ın o “müthiş” hikâyesinden esinlenerek böyle diyor. Bende, bu müthiş cümlelere ‘Hepimiz birer yolcuyuz, hepimiz birbirimize çıkan bir yoluz’ diyerek eşlik ediyorum. […]
Sen yokken ben faili meşhur birçok olaya karıştım güzelcik; Bir hırsızlık çetesinin azılı iki elamanını dizlerinin üzerine çökerttim. Dur ihtarına uymayan Ve plakları alınamayan otomobilleri […]
Gece nöbetim bittikten sonra sabahın ilk saatlerinde 725 numaralı toplu taşıma aracına binip yorgun bedenimi arka sıralardaki bir koltuğa, uyku süzen gözlerimi de pencereye teslim […]
Özgür ağabey “Çiko artık senindir Yasin.” Dedikten sonra kendimi hemen Çiko’nun bağajına sıkıştırmak istedim. Al işte! Yollar senin yalnızlık benim olsun derken okuldan, çocukluktan kardeşim […]
Beni fişlemişler anne. İçinde İslam, devrim sol ve örgüt geçen devrik cümleler kurmuşlar hakkımda. Sahi bunları sen bilmiyorsun değil mi? Boş ver. Bilme daha iyi. […]
Diyarbakır’da tanıdığım bir arkadaşımdan, Üzeyir’den bahsederek yazıma başlamak istedim. Üzeyir, 8 yaşındayken annesi ile babası ayrılmış. Babası yeni bir evlilik yapmış. Kardeşleriyle birlikte üvey anneli […]
Yediğin içtiğin senin olsun Kördüğümlerini anlat. Susup da suya koysam bir kağıdı Yolunu bulabilir mi su, okuyup Üfledim ve söndü koskoca bulut Bir umuttur ölmek, […]
Sorsalar bende neler yorgun Yüzümde bir yerde saklı Yolun başıymış, sonu belli gibi Bahçe temizliyorum, yağmur yağıyor Aldım artık o derslerimi Yok yazılmışım üç kasımda […]
Sen, bir türlü kapıma dayanmayan kış Hem güçlü hem yitik, hep beyaz hep yarım Resim bilseydim seni işsiz piyanistlere anlatırdım Sonra operalara inerdi kaşların, hepsi […]
Baharlar gelecek ama önce dinle Geçmişini ödünç ver bana Bu asla romantik bir talep değil Çünkü sana kıştan bahsediyorum Kış bu Doğanların daha çok öldüğü […]
Bir yazı daha yumrukluyor buzdan ellerim Sönen lalelerden ve aradığım şeyhten Payıma düşen baş ağrıtan bir lodos oldu, kesilmedi ama sesim Çünkü bilirim sonbaharın sakladığı […]
“Gönül nedir bilene gönül veresim gelir Gönülden bilmeyene hissiz diyesim gelir.” – Sadettin Kaynak, Nihâvend (Eda Karaytuğ’dan dinlemek gerektir.) Ayaklarımda son abdestimden kalan Hem yumuşak […]
Tıp genetik der, ben derim cinnetlik Dinlediğim derdin yarısını söylemem Zaten hayat herkese başka şarkı söyler Hep bunlardan lansor’a müptela midem Aç karnına günde iki […]
Artık demir almak günü gelmişse zamandan, Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan. Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol; Sallanmaz o kalkışta ne mendil […]
Hikâyenin insanı çağıran, insanı bir yanından yakalayan bir büyüsü vardır. Şiirin dünyasına giremeyen birçok kalp için hikâye, uçsuz bucaksız bir davet sunan güzellikler diyarıdır. Hikâyede […]
Değil mi ki o derin acılarımla şimdi Buna destek olacak tek bir kolda yoksunum Ve çocuklara bile zorlukla gülüyorum Ve açmıyor içimi çiçekler renkleriyle Anlamalıyım […]
Victor Hugo da öldü. I. Yıl, 1815… Şarl Fransuva Bienyenü Myriel, Dinyde piskopos olarak görev yapıyordu. O yıllarda, 75 yaşlarında olan yaşlı adam, dokuz yıldır […]
Niçin sürgünsün şair yaşadığın toplumda? (1) Işıksız bir karmaşadır siyasal partiler, Bir yararı olur mu şu tasasız ruhuna? Çiçeğe durmuş şiirin sararıp soluyor; O boğucu, […]
Sen her gün köşe başlarında Yırtık urbanla kirli ellerinle Avuç açan, sefil insan. İnan yok farkımız birbirimizden Sen belki tüm yaşamınca dilenecek; Beklediğin beş kuruşu […]
Gelişme bütün toplumlar üzerinde aynı etkiyi yaptı. Aynı tür makineler, fabrikalar, klinikler, televizyon stüdyoları ve beyin takımlarından sökün edip gelen ürünlere bağımlılığın yeni bir ağına […]
Bunu anlatmanın bir yolu yok. Ortada duran metaforun kuyruğunu çekelemek bu. Kendine iğne batırmanın en edebi yanı… Kimse kendini anlatırken doğru cümleleri bulamıyor. Herkes kendini […]
Aziz Agustin’in “Zaman geçici bir şey midir, yoksa her zaman mevcut olmuş son mudur?” sorusunu ortaya attığı yıllardan beri, Âdem torununun zihnini alevlendiriyor zamanda yolculuk […]
Şiir yazıyorum çünkü kelimelerden duvar yapılmaz. Şiir yazıyorum çünkü ‘şiir’ kelimesi Arapça ‘şuur’ kelimesinden gelir ve ben şuurumu modernliğin zırhında patlatmak istiyorum. muyum? Şiir yazıyorum […]
Her şey yolunda amir İkimizden biri fazla bu gemide Bulutları fark edemeyen kaptan gibiyiz Her şey yolunda amir Sokaklar sosyal adaletin gözünden kaçacaklar yine Kafiye […]
Doğduğumdan beridir duyduğum ilginç bir söz öbeği var… Devlet ne zaman kendisiyle ilgili bir açıklama yapmak zorunda kalsa, işte o meşhur sözü hemen veriveriyordu yayın […]
Muhasebeci olarak Karl Marx, kasap olarak Darwin. *** Bu isimlerin günümüzde böylesi mesleklerde çalıştıklarını duysak epey yadırgardık. Muhasebeciler arasından ekonomi teorileri üreten birilerinin çıkmaması, kasaplar […]
Sevgili şair; Sana yazmayalı epey oldu. Evet, bu benim için müthiş anlamlar barındıran bir savaşın, harfleriyle beynimi kanırtması gibi bazen acıtıcı da olurdu; bundan hep […]
Tüm çocuklar haklıdır ağlarken Kırılan bir bardağın sesi hepimizi ilgilendirir İlk golü atanın kahramanlığı gibi geçicidir Tam anlatacakken hatırlanmayan anıları düşün Bu anı uzatmak istediğin […]
Makinelerin insanı kullanmasına ramak kala doğdum. Doğduğum yüzyıla esaslı bir elveda çekecek kadar büyüdüğümde, bu yüzyıl da beni kendi malı yapmaya yeltenecek kadar güçlenmişti. Soğuk […]
Hiç roman yazmadım bilemem nasıl yaşanır uzun bir hayat Nasıl yazılır bilemem Masalından atılmış Leyla’yı yeni bir aşka ikna etmenin şiiri Hiçbir şey geri dönmüyor […]
Sinende duran gönülçelen nefese Çerçiler sokağından nice kuşlar ahesteler çekiyor Topkapı minibüsleri ve çılgın kasetçiler köşede Evin sefası olmaya niyetli şen kızlar ve zamanın hatrı […]
İtalyan Edebiyatının en özgün, en yaratıcı yazarlarından biri olan Italo Calvino, uluslararası saygınlığı ve duruşu olan bir yazardır aynı zamanda. 1985′teki zamansız ölümüne kadar adı, […]
Arturo Massolari işçiydi, sabah altıda sona eren gece vardiyasında çalışıyordu. Eve dönmek için güzel havalarda bisikletle, yağışlı aylarda ve kışın da tramvayla uzun bir yol […]
Onları izlemeye koyuldum. Gece, ıssız bir sokakta, bir dükkanın kepengine birşey yapmaya çalışıyorlardı. Ağır bir kepenkti, demir bir çubuğu kaldıraç gibi kullanıp kaldırmaya çalışıyorlardı ama […]
Eski ateşi gözden kayboldu Doğu hayatının Nefesi durakladı ve ruhu terketti vücudunu Bir resim gibi zincirsizdir nefesi Ve bilmez hayatın nedir tadı. Kalbi kaybetti arzuyu […]